Gözlerin İstanbul senin
Kirpiklerin hisarda sur
Yaradılışın çok derin
Bulamadım sende kusur
Bir ceylansın ovalarda
Uzak diyarlardan şu İstanbul’un
Heybetli haline bakmaya geldim
Barikatı olacağım her yolun
Bütün köprüleri yıkmaya geldim
Bu şehir ayırdı nice seveni
Sana yaşıyorum ben bu hayatta,
Senle gülüyorum işte o kadar…
Bütün benliğimle seninim hatta,
Sana ölüyorum işte o kadar…
Seninle uyansam ben her sabaha,
Hayat bana tat vermiyor
Huzursuzum çok mutsuzum
Gözüme uyku girmiyor
Gelecekten umutsuzum
Belli değil hiçbir şeyim
Tövbeler dolusu bir yürek ile
Huzuruna geldim affet Allah’ım
Bu uğurda şeytan yapsa da hile
Yolundan dönersem mahvet Allah’ım
İçimdeki aşkın sonsuz bir değer
Anadolu’m kokar, bu taş toprakta,
Eşsiz havasına, sevdalıyım ben…
El işi, göz nuru, dalda yaprakta,
Türlü meyvasına, sevdalıyım ben…
Acaba cihanda, var mıdır eşi,
Başaklar sessizce büyür,
Büyür acılarıma paralel.
İçimde mutlu bir çocuk yüzü,
Yanaklarımdan
Gülücükler süzülür.
Gözyaşlarıma inat,
Giderken kendini götür kalbimden,
Sana ait bir şey kalmasın bende…
Hatıralar bile yok olsun tümden,
Yaralı bir anı bırakma tende…
Kuşların uçmasın gök darılsın da,
Sevip ayrı düşmek kolay mı öyle
Kışta bile hayat olur bir temmuz
Allah’ım bu nasıl hasrettir böyle
Bir yanımda yangın öbür yanım buz
Derdim sıralıdır dağlar içinde
Doyamadan bitti gençlik yıllarım
Benden baharımı çaldı bu şehir
Kayboldu umutlar gitti dostlarım
Sevdiğim her şeyi aldı bu şehir
Ne yare kavuştum ne de dostuma
Hocam elinize,yüreğinize sağlık. Çok güzel mısralar yazmışınız. Yeni çalışmalar bekliyoruz.