Yalanmış sözlerin yalanmış meğer
Kaybettin sevgimden bir büyük değer
Koskoca bir sevda bittiyse eğer
Biten bu aşkımın sebebi sensin
Söyle artık seni nasıl özlerim
Mahşerde cennetin kapısı olsan
Elimi uzatıp açmam ben seni
Ay ışığı olsan, geceme dolsan
Karanlık odama saçmam ben seni
Seninle mutluluk, sefa istemem
Hayatımın akışını
Rabbim yazdı ben okudum
Kaderimin nakışını
Bahtım çizdi ben dokudum
Ben garibim ben sefilim
Acep hangi sıfat revadır bana
Ben deyim “zırdeli”, sen de “serseri”…
Uslanmam atsalar kara zindana
Bir ruh taşıyorum, tende serseri…
Boz bulanık akar delidir suyum
Bugün yine aynıyım, dünkünden hiç farkım yok,
Bu yüzden, yarınlara umutsuz bakıyorum.
Mekânsız bir berduşum, sığınacak barkım yok,
Bu yüzden, bilmediğim yollara akıyorum…
Nefes bile almama, kimse etmez müsaade,
Kutsal bildiğine dil uzatanın,
Gelmişine geçmişine söv gitsin.
Şanlı bayrağına el uzatanın,
Gözünün yaşına bakma döv gitsin…
Mazluma el verip yara saranı,
Sevda bizim neyimize,
Sevmesini bilemedik…
Fırsat geçti elimize,
Mutlu olup gülemedik…
Ben sevmedim yalanını,
Sevda dolu yıllar mazide kaldı
Ümit dolu gönül kuruyup soldu
Yaşadığım her şey hüsranla doldu
Kapandı kapılar ayrıldı yollar
Hep olmaz şeylere umut bağladım
Tam yol ilerlerken, sevda gemisi,
Yüreğim enginde, yalnız bir adam.
Bense kaptanların, en acemisi,
Ne yön biliyorum, ne yol, ne yordam…
Gözlerim ufukta, bir karar arar,
Ne bu gam, kasavet, ne bu acılar,
Eğlenip gülmenin, zamanı şimdi…
Sevda ikliminde, her mevsim bahar,
Sevip sevilmenin, zamanı şimdi…
Tüm insanlar gibi, sende sev, sevil,




-
Ahmet Nejat Alperen
Tüm YorumlarHocam elinize,yüreğinize sağlık. Çok güzel mısralar yazmışınız. Yeni çalışmalar bekliyoruz.