Kaybetme korkusu tarifsiz acı,
Katilim olacak ondan kalanlar.
İçimi boğuyor derin bir sancı,
Baktığım her yerde bir anısı var...
Sevip sevilmeyi gel sende öğren
Sevene açıktır cennet kapısı
Aşk için mutluluk için bu evren
Gülene açıktır cennet kapısı
Oyalanma artık ömür çok kısa
Herkesin bir yari var benim niye yok derken
Çıkıverdin karşıma hayalini severken
Düşlerimin sultanı sendin hep beklediğim
Bir gün gelecek diye güne gün eklediğim
Artık bıraktım peşini
İzlerine darıldım ben…
Yakmam sevda ateşini
Közlerine darıldım ben…
Aşk yolcu, hasret hancıymış,
Gayet engebeli sevdanın yolu,
Henüz erken yorulmuşuz be dayı.
Deli yüreğimiz bin yara dolu,
Vurgun yemiş vurulmuşuz be dayı…
Hevesimiz kursaklarda yel oldu,
Enkazın altında onlarca saat,
Size kim su verdi doyurdu çocuk.
Belli ki melekler gerdi kol kanat,
Kim olsa dayanmaz uyurdu çocuk...
Gizli bir el tuttu küçük bedeni,
Çepeçevre kuşattılar
Burası artık son liman
Dört bir yanım beton duvar
Esaret ölümden yaman
Git gel elli metrekare
Canım gülüm iki gözüm
Bu ne işve bu ne eda
Seninle gülmüşken yüzüm
Nerden çıktı bu elveda
Sendin kalbimin sahibi
Varlığında dünya cennet olurken
Yokluğunda hayat kıyamet değil
Senle nefes alıp senle solurken
Sensiz de yaşamak keramet değil
Hiç kafana göre sev diyemezsin
Sıfır desem değil, bir desem değil,
Etkisiz eleman, yutan eleman.
Gözümdeki değerini böyle bil,
Kendini yerlere atan eleman...
Kibirle örmüşsün özelliğini,
Hocam elinize,yüreğinize sağlık. Çok güzel mısralar yazmışınız. Yeni çalışmalar bekliyoruz.