Acı Duvarı
Bir adam…
Anlamadığı yerden vuruldu,
Ve sustuğu yerde öldü.
Adı Bende Saklı
Ben seni anlatacağım,
ama öyle bir anlatacağım ki
ne ismini duyacaklar
ne suretini görecekler.
Aklımın Kıyısında Sen
Ben senden geçtim belki,
ama aklım bir kez bile vazgeçmedi senden.
Her gidişim, yarım kalmış bir dönüş oldu.
Yönümü bil diye baktım.
Albatrosun Kalbindeki Mavi
Yıllar yıllar önce, denize kıyısı olan, fakir ama gülüşlerle süslenmiş küçük bir şehir varmış. Bu şehirde neşe, sokak lambaları gibi geceleri aydınlatır, sevgi ise rüzgarla savrulan çiçekler gibi her yana dağılırmış. O şehirde her şey küçükmüş ama her şey sıcacıktı: evler küçücük, sofralar sade ama içlerindeki mutluluk büyük ve berrakmış.
Bir gün, gökyüzünün derin maviliğinden, nereden geldiği bilinmeyen bir yumurta düşmüş. Yumurtanın düştüğü yer, mahallenin en yoksul ama en yüreği zengin çocuğunun önüneymiş. Genç çocuk gözlerine inanamamış. “Bu bir kuş yumurtası!” diye fısıldamış heyecanla. Mendilini çıkarıp nazikçe sarmış yumurtayı, koşarak eve, annesine götürmüş.
Ardında kaldim
Beni bıraktın,
bir akşamın sessizliğine benzeyen bir suskunlukla.
Ne bir açıklama,
ne de gözlerinde kalmaya yetecek bir sebep bıraktın.
Ateşi Seven Yalnızlık
Yanacağını bilen hiç ateşten korkar mı?
Son nefesini vereceğini bilen,
hiç ölümle pazarlık yapar mı?
Ben,
Ayı Kana Bulayan Gece
Ayı kana bulayan bir gecenin yırtılmış bağrından,
semadan dökülüyor nemden ibaret birkaç damla yaş.
Tenimden akıp giden onca yılın kiri, yorgunluğu, teri…
Kan revan olmuş içimde dolaşan her zerre.
“Ay Mehtap Halindeyken”
Bir bir dökülürken zamanın avuçlarımdan,
Bin parçaya bölünmüş kalbimin tamiri yokken…
Babam Diye Başlayan En Büyük Kırgınlık
Ben dün, bir kadına rastladım...
Gülüyordu
Ama gözlerinde büyüyememiş bir kız çocuğu vardı,
Bana Sen Lazımdın
Bana sen lazımdın…
Yorgunluğumu omuzlarından silip atacak,
Gözlerime bakınca içimdeki fırtınayı durduracak,
Sırtımı yaslayabileceğim son duvar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!