Bilir misin sevgisiz yaşamak,
ne zor iş...
Kalbinin esen rüzgarlarına,
Karşısına set çekmek,
Irmaklardan akan suların,
Yönünü çevirmek,
Hep çocuk olsaydım.
Büyümeseydim keşke,
Oyunlarımızı oynasaydık.
Çamur ve toprakla kirlenseydim.
Yada ama olarak doğsaydım.
Görmeseydim bitik ve yitikleri,
Her şeye rağmen yaşıyoruz,
Bir vücut halinde,
Oysa nice fırtınalara,
Aşklara ve acılara,
Harama ve sevaba,
Kahpeliklere ve güzelliklere,
Beklenir olmuş temiz bir dünya,
İçinde sarmaşık yerine
papatya ve güller olsun,
uzansın dost elleri dört bir yana ki,
Kalmasın karanlık tek bir nokta,
Düşmanlık yerine sevgi dolsun kalpler,
Enerji & Rüya…
Bugün gözlerde dağılıyor gam bulutları,
İçimde serin esen rüzgâr okşuyor eksik yanımı,
Duygular dolaşıyor dağların zirvesinde,
Haykırıyorlar adını bilmedikleri özgürlüğü…
Sanırsın özgürlüğe kus edasında kanat çırpmakta,
Bir tutam sevgi koparsam
Özlem kokan günlerden
Sürükler mi beni
Gözlerinin yıldızlarına.
Hasretin hafifler mi
Yorsam bedenimi
Bir fırtına essin,
Sonunda ne olacağı bilinmesin.
Bir ıssız adaya değil,
Gökyüzünün mavisinde sürükleneyim.
Kayan yıldızların arasında,
En sönük...
Yinede ağlama kıyamam sana…
Mum alevi titrek gözlerinden üzüldü,
Bir damla gözyaşı…
Derdini anlatan şair misali,
Satırlar gibi aktı ardı sıra…
Tan vakti…
Dumanlı geceden doğdu,
Hasretti beyazın en saf haline,
Biter Ağıtla, annenin kesilen o sesine,
Ağlamaklı bir müjdesiydi günün…
Dün gibi hatırlıyorum.
Gözlerinin içinde uçuşan kuşları,
Ateşten farksız yakarken etrafı,
Yüreğindeki o sonsuzluk kavramını,
Ve inatla bekleyişini sevgiyi,
Dün gibi hatırlıyorum.
Ey silueti olduğum...
Vakit içinde;
Yaşam denen bir muammaya sığınan,
Alıp vermek arası ilişkiler değil mi?
Hareketi esas alıp; seni var eden…
Bağlanmıştın oysa şahdamarına;
Uçsuz bucaksız ihtimaller denizin balığı,
Ne altında mutlu olabildin, ne üstünde
Geçer Ömür dediğin;
Rabbim insana yaşamı bağışlamış, en özelini vermiş, en kıymetlisini kendinden olanı vermiş ve içinie koymuş…
Toprağı kanla canlandırmış, can katmış, çoğalması için su vermiş bir nefeslik ve emretmiş günü geldiğinde emanetimi alırım diye…
Evet, geçer ömür dediğin; ...
Kaçamak Tat…
Bugün yorgunluk süzülüyordu gözlerimden,
Gözkapaklarım ağırlaşıyordu sinsice,
Kahvenin tadı ile ayakta kalıyordum,
Tam o anda senin o gözlerin deydi gözlerime…
Bir irkilme,
Bir uyanış,
Bir usulca dokunuşla,
Bir yeşil değmişti gözlerime… < ...