Gülümün canını sıktım
Kahrolası dilimle ben
Gülüm ayrılık görmesin
Bir olayım gülümle ben
Ne dedim de yara açtı
Yurdum yok benim
çingeneyim
bir uçtan öte uca
kocaman bir dünyada!
Evim-barkım
yaşlı bir kaplumbağayım
Yar diyorki bana:
Beni çiçek adlarıyla
tanımlama şiirlerinde bundan sonar!
Dönüp bakıyorum ardından
buğulu gözlerle geçip gitmiş günlerin,
Kanıyor dizelerimde yürekleri
Şoktayım
Gözlerimde kanlı bir duman
çok eski zamanlardan
hani tektanrılı despotizmin
yeryüzündeki pratisyeni olmakla gururlanan
ve korkaklıklarından dağbaşı kalelerine sığınan tüm zamanların
Ölüm karanlıkta çalar kapıyı
gece yarısından sonra basar hep
ol ebedi uyku gözlerimizi,
Yollara dökülür acı haber postaları
Sömürü saltanatının sultanları
kana sevdalı kargalar,
Aslında dinleri
sömürücü egemenler
kendi çıkarları gereği ürettiler !
Ebedi kılabilmek için
yeryüzündeki
Kanar gün her batışta
bırakıp giderken gerilerde
birbir, iyi kötü yaşanmışlıkları,
Getirmez o anı bir daha geri
yaşam bitse, gün kararsa, keşkeler
Bir çirkinlik mezar kazar
Volkan patlar aynı anda
Everest’e koysam seni
Ateş basar dört bir yanı
Everest’e koysam seni
GECE ŞİİRİ
Gökçe kız başaklar gibi
diri ve bereketli
duygular büyüttün yüreğimde,
Gülüşün kadar ak ve berrak
İYİ OLUR HERKEZE UYGULANIRSA..........