Her iş asân olur aşkı muhabbet ile
Bülbül şakıdı gonca'yı fırkat ile
Çıkmaz hıcabımdan arifin yolu
Kandedir mülkü melamet izzet yolu
Tarik-i aşka girdim gelmez beyâna
Her bakışta bir nazarsın sen
Subutu sûrette vechullâhimsın sen
Suret sanma gördüğüm cemâli
Mânâda diyari mülkü bekâsın sen
Ne renk, ne şekil, ne çizgi kaldı
Hey erenler, yine bozuldu bendim,
Aşk oduyla yana yana tükendim.
Bir nazarın yeter, bir himmet eyle,
Serden geçtim, sırr-ı cana yöneldim.
Meyhâne gönlümde kurulu tahttır,
Hüsnünle gönül mülküne sultan görünür,
Aşkınla gönül derdime dermân görünür,
Her demde tecellî ile irfân görünür,
Meydâna çıkan sırr-ı nihânım sensin yâr
Gözümde hayâlinle açar güller-i ter,
HÜZÜN
Hasreti katık ettim özüme
Ayrılık ne zormuş be üstat
Çaresi bulunmaz gönül hâlime
Döküldü yapraklarım sonbaharım'da
Can içinde canını buldum
Başka bir cân istemem
Geçtim sivaa Köprüsü'nden
Gayri mekan istemem
İsmi Azam dır meskeni canan
Hakkı görmeyen bir göze
Öyle bir gözüm var deme
Hakkı tutmayan bir ele
Öyle bir elim var deme
Gittiği yolu bilmeyen
İnsanlık yoluna kılmışım karar,
Ali evladı pakine vermişim ikrar,
Tevella teberra hükmüne eyledik karar
Canı baş vermişim Şahı merdan yoluna
Söyleyin ebû süfyan murtaza ya eşmidir
Sevdiğim nikabını kaldır yüzünden
Ne olur yârim göresim geldi
Bülbül gibi artık ağlatma yeter
Kabul et huzuruna durasım geldi
Mahrum etme ne olur ey yâr
KADER
Feleğin kırılsın kalemi gülmedi yüzüm
Savuruyorsun yel gibi sevdiğim beni
Aleme ibret ettin savurdun kül ettin
Çaresiz dertlere mihenk ettin yâr beni




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!