bir gün,
bir kötüye,
kötü tutuldu adam...
adam her gün,
kötüye gidiyor...
hiç tadım yok bugün,
bir tuhaflık var içimde...
yolu çatallıca,
tarifi imkansız biçimde...
suça meyil görüyorum kendimde,
intihara eğilim...
ah dostum!
elbetteki sonunda,
bana sarıldı sarılmasına da;
o sarıldığında,
gömleğimin altındaki beyazlık atlet değildi artık,
sargı bezleriydi...
gece uzun,
mevzu derin...
bana bir demlik çaylan,
bir paket sigara gönderin!..
efkar bastı,
ezildi yüreğim...
baretime astığım yorgun bir fenerle,
sorularıma yanıtlar arayıp duruyorum...
etraf zifiri karanlık,
sorular kazık!..
dilimde pavyona düşmüş bir cümle var,
elimde ateş kehribar...
bizim gönlümüz,
bir muhabbet dükkânıdır.
sevgiye aç olanlara,
sevgi sunarız...
ne kimseden memleket,
ne de kimlik sorarız...
anne dedim,
hadi gel bu akşam mutluymuş gibi yapalım!..
o zaman,
çayın yanına elmalı pasta koyuyorum dedi.
mutluluk bazen,
elmalı pastadır bizim evde...
nasıl bir çağa denk geldim,
inan hiç bilmiyorum!..
denk gelmemek için,
hangi mantıktan yola çıktıysam,
yolda kaldım her seferinde...
ışık tünelin ucunda değil baktım gelirken,
bugün güneşle tanıştım,
bugün baharla...
kuşları sevinçle karşıladım,
çiçekleri iftiharla...
demir dövdüm,
yumurta tokuşturdum...
ne zaman şehre kar yağsa,
içten içe mutlu olurum ben...
karın tadını,
yine çocuklar çıkaracak diye düşünürüm...
sonra bir çocuk gelir.
dalında montu yok,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!