Vuslat bir gölgeydi,
Yaklaştıkça kaçtı benden,
Elimi uzatsam,
Hülyamdan düştü.
Bir gün güneşli bir meydanda,
Karşılaştık tesadüfen aşık olduğumuz anda.
Göz göze geldik, kalbim çırpındı kanatlanır gibi,
Aşkın büyülü dünyasına adım attık sanki.
Yağmur yağıyor şimdi,
gökyüzü ağlıyor,
Toprak kokusu sinmiş etrafa
yayılıyor.
Damlalar çatılardan,
Dünya yalanlarla dolu,
gerçekleri ararken,
Bakışlarımı sorgularım, her
sözü kuşkularla karşılarım.
Gülen yüzlerin ardında gizli bir
Yalnızlık, çığlık atan bir
denizdir içimde,
Dalgalar vurur kıyılarıma,
sessizce.
Kum taneleri gibi kaybolur
umutlarım,
Her yağmur damlasında bir anı,
Gözyaşlarımla ıslanan kaldırım taşları
Zamanın durduğu, umutların söndüğü yerde
Yalnızlık, derin bir uçurumun eşiğindeyim.
Yalnızlığıma isyan ettiğim bu serbest nazımımda,
Bir ömür boyu süren sessizliğe kalkan çıkarım.
Dört duvar arasında hapsolmuş ruhum,
Yankılanır koridorlarda yitik umutlarım.
Yediler, sofralar kurdular,
Karnı doymayan aç gözlerle,
Paylaşılmayan ne varsa,
Ellerinde biriktirdiler.
Bir yanılgıydı yaşadıklarımız,
Gerçek sanılan hayallerimiz.
Kırık dökük umutlarla dolu düşler,
Kalbimizi saran birer aldatmaca.
İnandık, sarıldık, sımsıkı tutunduk,
Sevdalar gelir geçer, zaman akar,
Yapraklar düşer, mevsimler değişir.
Ama kalbindeki umut hep yeşerir,
Bir yaprak düşer ve yeni bir başlangıç doğar.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!