Ben seni sevdim
Memleketim gibi
Yeşil gözlerin ormanlar
Sarı saçların haziranda ekin tarlaları
Akdeniz’de kumsalar
Sesin kuş cıvıltıları
Karanlıklar içindeyim
Arıyorum ben yolumu
Dünyada yok kılavuzum
Hiç düşünmedim ölümü.
Zevki sefa sürüp durdum
Yüzyılla birlikte doğmuştu minik Süleyman
Kayıtlarda geçen doğum yeriydi Şarışaban
Bağlı Köseler Köyüydü doğduğu yer aslında
Köseleler Yörüğüydü Asya’ya uzanan neslinde
Tütüncülük yapar hayvan yetiştirirdi ailesi
Babası İbiş Agaydı, Ayşe Hanım da annesi
Altı yıldır kapılandık teftişe
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Çoluk çocuk bilmem ne der bu işe
Gönül ister geçip gitmek taşraya.
Bahar gelip çayır çimen kokunca
Sözlerim sana neden bu kadar itici geliyor oğul
Bilesin gerçek hayat hiç senin gördüğün gibi değil
Sen fanusta yaşadın hep geçim derdi bilmiyorsun
Yarı aç yarı tok yaşayanları da pek görmüyorsun
Bugün gözünde büyüttüğün önemli gelen şeyler
Yarın bağrında yanık birer pişmanlık ezgisi söyler
Mayıs çıkıp haziran da gelende
Görev alır gider imiş müfettiş
Yaz olunca herkes keyif çatanda
Rahat yüzü görmez imiş müfettiş
Erzincan, Amasya, Sivas ilinde
MEMET NELERE BEDEL
İki göz odalı küçücük bir evde doğmuştu Memet
Anacığının üç kızdan sonra doğan oğluydu
Babası Hüseyin bayram etmişti duyduğunda
Kucağındaki soyunu sürdürecek erkek çocuğuydu
Yıllar önce memleketimde,
Tütün kokardı yaz ayları.
Güneş tarlalarda doğar,
Oradan uğurlardı insanları.
Bir ağaç gölgesinde yenirdi öğle yemeği,
Mis kokulu domates, peynir, ev ekmeği.
Yine bulutlu bir günün içindeyim
Sıkıntılı, kasvetli, ağladım ağlayacak
Sarhoş olsam geçer mi ki?
Unutur muyum güneşin yokluğunu?
Unutur muyum sensizliği?
Kalaylasam benliğimi gizemli büyülerle,
Evlat yalan yılandan da zehirlidir
İnan ki göründüğünden çok kirlidir
Arınmayan kalpler bil ki zincirlidir
Doğrudan ayrılma ki adam desinler
Ruh ve bedende hastalıktır yalan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!