Talim etti üç kuruşluk günlüğe
Ağır yüktü sırtındaki garibin.
Sahip idi hep şükreden benliğe
Geçim derdi peşindeki garibin.
Yük taşıdı yıllar yılı sırtında
Seni Öyle özledim ki
canım annem.
Acıların en büyüğünü tattım
gittiğin zaman.
Özlemin ne kadar yaktığını
yokluğunda anladım.
Doğdun heyecandan kesildi sesim
İlk adımında tutuldu nefesim
Önde sendin geride kaldı nefsim
Kes dediğin sana uzanan eldir
Sen büyürken umutları suladım
Her şeyimdin benim canımdan öte
Senden gelmeyince sevgi de sahte
Sesin kulağımda en güzel beste
Beni bir başıma bıraktın anne.
Faniye ölüm Yaradan'dan elbet
Binbir çiçek açmış Zara yolları
Arının çiçeğe aşkını gördük.
Yeşile boyanmış dağ etekleri
Ağacın dağlarla meşkini gördük.
Kıvrıldık indik de Kelkit Vadisi
Haftalardır arıyorum
uçup gitmişler, bulamıyorum.
Onlar olmayınca
şiir de yazamıyorum.
Gazeteye ilan versem
arayan olur mu ki?
Yüzyıllar önceydi
Çadırlar, sürüler, atlar ve Anadolu
Kara Bizans getirilince dize
Yurt olmuştu bu topraklar bize
Beyliğimiz Karamanoğlu
Türkmenlerden kurulmuş bir ordu
Al bayrağa sarılmış tabutların
İçinde yirmilik yiğitler gördüm.
Bağrı yanık çaresiz anaların
Dillerinden nice ağıtlar duydum.
Kimi baba idi, hepsi de evlat
Vatan bildik bin yıldır bu toprağı
Ne yıkılır, ne bölünür bu ülke
İmar ettik köy kasaba bucağı
Ne yıkılır, ne bölünür bu ülke
Gözü çıkar yan gözüyle bakanın
Vakfetmiştir koca ömrü vatana
Hizmetleri ilçe ilçe dolaşır
Yardımcıdır aç açıkta kalana
Merhameti ilçe ilçe dolaşır.
Halkla birden çarpan yürek ondadır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!