Ayaz vurmuş hüzün çökmüş meydana,
Dört yan dolmuş öter cırcır böceği…
Yarını sis kuşku düşmüş fidana,
Gün doğmadan görür solan çiçeği…
Doğru yanlış birbirine karıştı,
“Mehmet Şahin’e Saygılarımla”
Acı haber düşen çığdır yad elde,
Yana düşer elin – kolun donarsın…
Yaşlar akar dert yıkanır o selde,
Hüzün çöker garip garip yanarsın…
Dini satan bu efendi,
Susuz rakı içer kendi...
Haram diyor al şaraba,
Yalan ile yıktı bendi...
Toprağımın narin kızı gül Ezgi,
Saçlarını bırak seher yeline…
Yüreğimde derin sızı bir sezgi,
Kurban olsun tüm kem gözler teline…
Candan dostlar güler yüzlü şehirdir,
Her yele kapılma uyma zamana,
Koru kişiliğini sen pak kal evlat…
Meydanlar boğulmuş toza dumana,
Koru kişiliğini sen pak kal evlat…
Yürekleri sarmış kapkara bir is,
Ey hayat!
Gün çile gün gerilmiş yay...
Bir anne taşıdı bizi de,
Karnında dokuz ay…
Yok mu emeğe saygın?
Küsürünü haydi yok say…
Emin'de Emin'i gördüm her zaman,
Ona ölüm düştü bana da ferman,
Acı haberini zindanda aldım,
Dayım arkadaşım çaldığın keman...
'BALYOZCUDAN DÖRTLÜKLER' KİTABINDAN
Kırık dalsın soluk mahzun,
Kara kutu gizin garip…
Yol göründü uzun uzun,
Can taşımaz dizin garip…
Ömrü gamda ettin telef,
Mangal yürekli Deniz,
Yürürken bir selvi gibi,
Koğuşumun önünde,
Mamak zindanı sallanırdı…
Her sohbetimizde,
Sen ayaklı fabrikasın,
Palavrada harikasın…
Yandı yürek kaldı dünya,
Dünyayı da tez yakasın…
Ne de güzel uydurursun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!