ŞÜKRÜNÜ EDA EDEMEDİK
Dindar iken kindar olduk
Her şeyi şerre yorduk
Zayıfı görünce vurduk
Şükrünü eda edemedik,
Gösterdin yoldan gidemedik
Yer: Suriye
Konu: İç savaş
İşler çok karışık,
Vatandaş eriyor yavaş yavaş
İşin acı tarafı, komşu komşuyu kırıyor
Ölende, öldürende Allah diyor
Şehirler uzak, arada var sıralı dağlar
Ne zaman ismi geçse bir yıldız kayar
Mesela, o şehirlerin plakasını seversin
Her akşam oturup hava durumunu dinlersin
Yorulmadan günde kırk bir defa gider gelirsin
Usta be,
Seni bilmem amma,
Ben çocukken,
Kırlara çıkar,
Çiçekler toplar,
Onları titizlikle
Bir gece yarısı geldi deprem,
Eşimi, çocuklarımı aldı deprem
Kıyamet mi kopacak tı, bilmem
23 Ekim de Van ağladı, ben ağladı
Kızımın çeyizleri sandıkta kaldı,
Yunus henüz 13 yaşındaydı,
Gençliğinin daha başındaydı…
Güneşli bir Pazar günü,
Sabah kaktı erkenden,
Dedi:’’Baba ödev yapmam lazım,
Evin yakınındaki Internet Cafeden,
Vekil olarak oturdunsa
Sakın kendini asıl sanma
Her an kalkabilirsin,
Biri koltuğuna dokunsa
Daireye çiçek gelse korkarsın
Pakistan da sel:
………………………..
Binalar çökmüş,
Elektrikler yok,
Doğalgaz yok,
Telefonlar yok,
Kışta kıyamette olursa,
Büyük ölçekli bir deprem,
Halimiz ne olur Allahım,bilmem,
Çünkü hazır değiliz millet olarak,
Daha ilk gün isyan ediyoruz,
Çadır çadır diye bağırarak...!
Yağmur,
Hem nimet,
Hem afet.
Yağmazsa felaket,
Küresel ısınma olur,
Hayat topyekün durur,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!