Görüyorum ki durgunsun,
Yoksa içten mi vurgunsun?
Takma kafana unutursun
Sil artık gözyaşlarını
Bir başkasını bulursun
Bir bayram arifesi,
Evde mutlu bir telaş
Çörekler, börekler,
Baklavaya oldu arkadaş!
Bir odaya gizlendi,
Anahtarı oldu sırdaş.
Kar kış var mı oralarda, geceleri donuyor musun?
Annen hep seni sayıklıyor, alo de de bir sesini duysun
Sakın buraları düşünme, iyiyiz yeter ki senin canın sağ olsun
Bizleri habersiz bırakma oğul, kendine çok iyi bak ne olur
Komutanların nasıl, bu civarlardan olan var mı?
Ey oğul;
Gün gelecek insanlar en çok yalnızlık ve eş dost akraba ilgisizliğinden şikâyetçi olacaklar. Şimdi daha iyi günlerimiz. Onun sen sen ol eşi dostu akrabayı ihmal etmemeye çalış oğul.
*
Ey oğul;
Bir amir memuruna ileride gelebilecek bir cezayı öncesinde fırça ile önleme yolunu tercih ediyorsa o amire önce kızılır ama sonra teşekkür edilir. Onun için bazen sui zan yerine hüsnü zan eylemek lazımdır oğul.
Kardeşim, nedir bu, ben sen kavgası
Ölümümüz olacak iki bayram arası
Sonuç ta üç günlük dünya vara varası
Hepimiz aynı safta değil miyiz?
Az evlat çok mal, hakkın kadar olanı al
Baba çok çalışıyordum derdi
Sınavlarda çakmış
Bak hele
Seni çok seviyorum derdi
Aldatıyormuş beni
Dedi
Baba yaşın geçti kemali
Emsaller in de gidiyor bir bir
Daha hala çocuk gibisin
Sende ki dünya sevgisi nedir?
Belirli bir yaştan sonra parklar meskendir. Merkezde Kaleiçi civarında gezerken az dinlenmek için parka geçtim ve selam verip yaşlı bir amcanın yanına oturdum. Amca ‘iyi ki geldin, kendimi daha güvende hissediyorum’ dedi. Belli ki onun da sohbete ihtiyacı vardı. Bir cümle ile tanışınca ‘ben nereden emekliyim? bil bakalım ama üç tane hakkın var’ dedi. Ben de söyle biraz süzdükten sonra astsubaylıktan dedim. ‘Yok yanlış ikinci hakkını kullan’ dedi. Öğretmen deyince ‘bildin aferin’ dedi. Ben de yıllaradır milli eğitim camiasında çalışıyorum o kadarcık olsun hocam dedim.
80 yaşına merdiven dayamış, eski köy enstitülerinden mezun olmuş ve heybesi dolu, başka bir ifade ile heybesindeki bilgi ve tecrübe elindeki bastonla ayakta duran muhterem bir amca. Dolaysıyla böyle bir amcadan istifade gerek diye geleceğin öğretmen adayı olan oğlumu da yanımıza çağırdım. Çünkü mum dibini ışıtmaz misali insanın kendi evladına verdiği öğütler pek erken rağbet görmez. Ancak ellisinden sonra değer kazanır lakin o zaman da vakit çok geçer. Fazla uzatmadan sözü emektar eğitimci amcaya bırakayım. Oğluma hitaben tüm gençlere;
Tahsilin babandan daha yüksek olsun. Çünkü imkânlar çok değişti mutlaka üniversiteyi bitir. Hatta ikinci, üçüncü üniversite olsun.
hayat tomurcuklarını
ümit yağmurları ıslatır
yıllar geçince aradan
hatıralar yaşatır
Hayaller kurardı uzunca
Rızkı kesildi eceli gelince
Çok korkarım derdi kabre girince
Acep ne yapar ki, şimdi orada?
Münkir – Nekir sual sormuştur




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!