Sen istediğin kadar dostluğa niyet et
Kalmadı artık muhabbet ayrıştık gayrı
Birlik beraberlik yavaş yavaş kayboldu
Kardeş kardeşe bile dalaşır olduk gayrı
Bak, komşular komşuları tanımaz oldu
Öfkesi sabrına gelip geldi
Allah’ta ecelini eline verdi
Hiç hesapta yokken hapse girdi
Artık aklını başına al, kader mahkûmu
Hapisten çıkınca sakın unutma bunu
Trafik kurallarına insanlar uymuyor
Her gün can gidiyor, kimse duymuyor
Kafaya takıyorum, saçlarım ağarıyor
Dünyanın dört tarafında savaşlar oluyor
On binlerce insan boşu boşuna ölüyor
Bak hele Hacı;
Yaşımız kemale erdi artık
Yolun sonuna da yaklaştık
Bebeler de işini gücünü buldu
Bizlere kalmadı hiç muhtaçlık
keşkeler bilindik bir kelime,
dolaşır herkesin dilinde
azıcık irdeleyelim öyleyse
çocukluğumuzda keşkeler,
ilk - orta - lise de keşkeler,
Genç Kaymakam, yeni atandığı ilçeye bakmaya gitti. İlçeyi kendi başına gezdikten sonra ara sokakta gördüğü çay ocağında bir bardak çay içeyim diye oturdu. O anda 11-12 yaşlarında bir çocuk, ''amca boyayalım'' dedi... Ayakkabısı boyalı olmasına rağmen, çocuğu kırmamak için ''Tamam boya'' dedi. Bu arada ''iyi boyarsan sana istediğin paranın iki katını veririm'' deyince,
O çocuk: ‘’Ben hep aynı boyarım amca’’ dedi.
Bir rivayettir ki,
Depremlerden sonra,
Ağır hasarlılar ortaya,
Orta hasarlılar hafife,
Hafif hasarlılar sıfıra
Dönüşü-veri-yormuş!
Bir insan işe girmek için çok emek vermediyse o insan en ufak bir sıkıntıda hissi davranır ve basar istifa dilekçesini. Sonra ailesi toparlamaya çalışır ama buna da bazen muvaffak olamazlar. Çünkü his aklın önüne geçmiştir. İşte bu bağlamda ilgili kurumdaki bazen odacı bazen müdür bazen de genel müdür çok önem arz etmektedir. Ailesinin günlerce uğraşıp beceremediğini o bir cümle ile becerebilir. Yıllar geçip aklı başına geldikten sonra da hep duasını alır.
20-25 sene önce görev yaptığım bir ilçede yaşanan genç öğretmenin istifa olayını paylaşmak istiyorum. Ümit ederim beğeni ile okur ve sizlerde, en ufak sıkıntıda ‘’istifa edeceğim’’ hızlı gençlere yerine göre ablalık, abilik, babalık yaparak yardımcı olursunuz.
Eğitim Fakültesini bitirdi. KPSS sınavlarına girdi. Başarılı oldu ve Çorum’un ilçesinde bir okula öğretmen olarak başladı. Biraz hızlı biri olduğu için her şeyi kafaya takıyor dolaysıyla sorun yumağını günden güne büyütüyordu.
Sa’d ibn Ebi Vakkas,
Gecenin karanlığında bevlediyor,
Açlık çığlıkları da bir bir yükseliyor
Farkına vardığı bir deri parçası görüyor,
Temizliyor, temizliyor ve ateşe tutup yiyor
Bu onun belinin doğrulmasına vesile oluyor
İnsanları bir türlü anlayamıyorum,
Kimi diyor hocam yaz, çok faydalı,
Kaç can kurtuldu, senin yazıları okuyalı.
……………………………………………………………………………………
Kimi de diyor; ne yazıp duruyorsun,
İşimiz yokta her gün seni mi okumalı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!