Gece olunca iner benim sevdam
Şehrin karanlık sokaklarına
Cam kırıkları batar
Yüreğimin çıplak ayaklarına
Göğün yorgun gözleri eşlik eder
Yarım yamalak bir yürekle gelmiştin bana
Yaralıydın , her yerin kan revan
Ben sardım yaralarını
Öyle ellerimle filan değil
Yüreğimden koparıp , yüreğine sararak
Öyle dır dır etmeden , sadece susarak
HER KAPININ ANAHTARI SEN DEĞİLSİN !
Neden?
Neden bir başka bakıyorsun her şeye, her olaya ,her insana?
Sonu muamma olan her mesele için, taşın altına elini neden koyarsın ?
Ey kıymetlim...en kıymetlim...
Yalnız bu cihana değil... içimdeki cihana da sahip olan sevgilim...
Daha dün gibi gönül tahtıma çıkışın... dün gibi sultanlığını ilan edişin...
Sen vur emrini vermeden yüreğim sana vuruldu...
Gönül tahtıma suretin gelip oturdu...
Kalk diyemedim...kal da diyemedim...
Gönlü ,gönlüme sızı verse de
Yar diye esen , yeldir hoşgörü
Kalbi,kalbimi yaralasa da
Yar diye akan, seldir hoşgörü...
Yar gözlerin, gözümü dağlar
Kötüyüm işte
Kötüyüm doktor
İyi değilim
İçime akıtıyorum
İçime ağlıyorum
Gözümden düşen her damla yaşı
Sen git gönül eyle, eylediğin kadar
Uzakta dur yeter ki, gökyüzü kadar
Huzur bul orada, istediğin kadar
Hüzünlerim huzuru yazmıyor benim...
İki çift tatlı söz , kime istersen et
İki Kör Pencere
Gözlerim, gölgeli ve sinsi bir baharın ortasında,
gözlüğümün ardına gizlenmiş gözlerim…
Dipsiz bir kuyudan gelen canın çağrısı gibi,
karanlık ve derin kuytuların ağrısı gözlerim...
Biz iki tutsak
Bir kez olsun ruhlarımızı
Özgür bıraksak
Ağır aksak uzansak çilekeş topraklara
Yürüsek... görünmez olsak tüm insanlara
Bu gece biz...biz olsak
Ben neredeyim,nasılım ?
Merak etme sen,
Tanıdığın ilk günkü gibi işte,
Yine hüzünlü gecelerin koynunda
Yine kederli akşamların omuzunda
Döküyorum gözyaşlarımı sessizce
Hoşgeldin Şair,
Şiir diliniz ve ona hükmeden beyniniz çok güzel.
Takip edilmesi gereken bir kalemsiniz.