Ortalığı karıştır,
Beni sana alıştır.
Ya küs, durdur kalbimi;
Ya dosdoğru çalıştır.
(28 Aralık 1992)
Rahmet yere inince sokaklar ıslanmaz mı?
Kızgın güneş altında şakaklar ıslanmaz mı?
Bir kız, yavuklusunu askere gönderir de
Dudaklar ısırılıp, yanaklar ıslanmaz mı?
(Nisan 1991)
Hayat bir sınavdır, çalışmak ister;
Yalnızlık zor iştir, alışmak ister;
Rahatsız ettimse özür dilerim,
Bu fakir sizinle tanışmak ister.
(8 Nisan 2000)
İşitse ettiklerini
Şeytanlar ayağa kalkar.
Çağlasa gönlüm derini
Ummanlar ayağa kalkar.
Volkanlar kaynar bağrımdan,
Hakk'ı duymak istemezsen;
Âyan derim. Bana sorma!
Şeytanına "sus" demezsen;
"Uyan" derim. Bana sorma!
Ekmek olmamışsa unun,
Uzun yolun bakiyesi olmuşum;
Hayatım okunur göz aklarımdan!
Bir fırsat ver, havalansın can kuşum;
Kalksın artık bu yük ayaklarımdan!
Şehr-i hayâl kapısını zorlarım,
Ey erenler! Kalem yıktı Çin gibi,
Bir sevda yüzünden benzim un gibi;
Devam eder başladığı gün gibi
Sevgim her an istikrarla artmaya;
Bense bir şey söyleyemem Fatma’ya!
Mahzun memleketimin bahtı gülmek üzere,
Artık kara günlerin sonu gelmek üzere,
Gözlerimizden akan yaşı silmek üzere
Bu talihsiz zamanda sen göründün ufuktan;
Türkiye'nin umudu Recep Tayyip Erdoğan.
Dünya sensiz bir zindana benzerdi;
İdamlık mahkûmlar bana benzerdi.
Çizebilsem mutluluğun resmini
Gözleri, kaşları sana benzerdi.
Misafiriz şu feleğin hanında;
Gözlerinin resmini çizmeye Goya gelsin;
Saçlarını uzat, uçuşacak boya gelsin;
Sesimi duyduğun an biniver bir sandala
Ve o sandal, seni beklediğim koya gelsin.
4 Nisan 1989
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!