Parmak uçlariyla gögü gidiklayan,
Gölgesinden oyun çikaran çocuklar gibi
Çok uzaklardan gelen bir yolcu gibi,
Yüreginde taze yaralar ve avuçlarinda alabildigine senli dakikalar
Çatlamis bir yürek ile
Kırıldı kapısı
Yırtıldı tapusu
Gel gönlümün sahibi
Gel hadi gök mavi
Dirhem dirhem biriktirdim seni
Sen bilmezsin sana yazmaların telaşını
Gözlerimden çıkan satırları dökebilmek avuçlarıma
Bir gün sana şiir yazamamanın korkusunu omuzlarında taşımak
Ve her akşam yazabiliyormuyum diye bir kalem bir sayfa birde yürek düşer satırlara
Sana yazmak yani anlatmak sana bendeki seni birde kendini kaybetmiş beni
Baharları,ağlamaları bazen saçmalamaları
adın yazarken ürperenleriz
Günahkar bir dil ile
Söylemeye çalışıyoruz adını
Sensizliğin ertesinde ölüme hazır değiliz
Gariptir bize getirdiğin o muhteşem kitabı okumuyoruz
Hüseyini arada sırada hatırlıyoruz iç çekip ALLAH diyoruz
Susmak anları vardır
Öylece uzaktan uzağa susmak
tam o an için hazırlanmış bir şarkının tevafuk yükselmesi,
alelâde bir şiir geçişi içinden
ve sen kilometrelerce susmuşken
çok önceden yazılmış bir kaç mısra nın senin çığlıklarına bürünüşü,başka bir tını da,
Güneş değince yeşile çalan gözlerini kısarak
"Güzel miyim"derdi.
Evet güzeldi biraz "GÜZ " biraz "EL" di...
Ellerimizde kül sıcaklığı,
tenimizde ıslak toprak kokusu,
Gözlerimizde mürekkep...
Geçtiğimiz yolların ahı düşmüş üzerimize
Şeyhlerin ve de şahların yok olduğu yerden,
şiirler dökerek coğrafyasına bütün savaş kusanların,
Her coğrafyaya uymaz tenim
Bedenim hep dört mevsim
Sen bilmiyorsun ah!
Ellerim kurak,
Gözlerim sulak,
Yüreğim çorak,
Tutamıyorum düşüncelerimi
Uçuşup gidiyor yüzün
Dağılıyor zihnimde
Durduramıyorum hislerimi
Toz bulut oluyor hüznüm
Çürüyor aşk gecenin üstünde
Bir ateş çemberi ortada huzur,
dokunacak olsam esrarı bozulur,
her yara zamanla karışıp yanlızlaşıyor,
bişey yok özlemin iyice arsızlaşıyor,
ve tükendi
beyaz yakalı filinta delikanlıların naraları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!