Bütün olaylar bu dünyada,
Hepsi birer sanki yansıma.
Sen dünyaya gülersen eğer,
O da sana devamlı güler.
Somurtarak ona bakarsan,
Hepten kararır senin dünyan.
Ölüm, yolculukta azıcık,
Verilen kısa bir molacık.
Bu dünya ile ahiret,
Arasında bir kapıcık.
İnsan ikisine birden,
Hazırlanmalı birazcık!
İnsanlar da ekinler gibi,
Ekilir, gelişir ve büyür.
Sararan başaklar gibi,
Onlar da bir gün yere dökülür.
Elbet gelecektir ölüm!
Başlar hayatta ikinci bölüm.
Yolculukta kısa bir fasıl;
Hayat ondan sonradır asıl.
Aklımıza düştükçe her an,
“Unut! ” diye fısıldar şeytan.
Hey hey!
Ben bir öğretmenim, ben bir sevdalı;
Hey hey, ben bir sevdalı!
Durmadan çalıştım, koştum devamlı…
Çilekeş insanız adımız namlı;
Hey hey, adımız namlı!
Gerçek bir olay ölüm…
Hayatta ayrı bir bölüm.
Bize verilen emanet,
Sahibine döner nihayet.
Uçarken bülbülüm,
Gelir benim ölüm.
Bir gölge gibi sanki,
Takip eder ecel bizi.
Ya bir hastalık nedeniyle,
Ya bir kaza ile,
Ya da bir kalp kriziyle,
Düşürür bizi kündeye!
Her bayramda kurban keserken,
Bundaki asıl sırrı öğren.
Allah’a öyle teslim ol ki,
Kesilecek bir kurban sanki.
Sen İsmail olmazsan eğer,
Güvenme sağlık ve parana.
Ya depremle, ya da kazayla,
Belki basit bir hastalıkla,
Ecel gelip ömür bitince,
Her şey sona erer bir anda.
“Ah, vah! ” ederek sızlanmak da,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!