Sen bahçelerde açan bir gül,
Bense dalında yavru bülbül.
Senin alıp verdiğin nefes,
Bana can veren kutlu bir ses.
Ömrün sonu ölüm olduktan sonra,
Ne fark eder;
İster uzun olsun, isterse kısa!
Bahar geçer, güz gelir olur kır;
İnsan yaşlanır, başa düşer kır.
Öyle azimli, sabırlı ol ki,
Bütün güçlükleri göğsünde kır.
Her büyük şey azdan olur;
Çoğalır azar azar.
Büyük sözü dinlemeyen,
Düz yolda bile azar.
Bir evlât kötüyse eğer,
Dirlik-düzeni bozar.
Başınla gökleri,
Topuğunla yerleri,
Delebilir misin sen?
Öyleyse bu kibir neden?
Gel çocuğum seninle,
Dolaşalım evrende.
Bakıp göğe ve yere,
Düşünelim birlikte.
Yağan dolular gibi,
Hayat, belirli bir vakit;
İki nokta arasında,
Doğarken verilen nakit.
Doğumdan ölüme kadar,
Biçilen bir süren var.
Sürer mezara kadar.
Her tarafta bembeyaz kar;
İçimde büyük sevinç var.
Pamuk tarlasıdır her yer,
Gezip görülmeye değer.
Yaz gelince eğer olursa çok sıcak,
Doğru değil şikâyet edip durmak.
Kırlarda koş, göğsüne çiçekleri tak,
Yazın tadına erip yaşamaya bak.
Kış gelince şikâyet etme soğuktan,
Kar topu oyna, yerde yatıp yuvarlan.
Kimse yapamaz şu dünyada,
İnsanın yaptığını insana.
Zulüm, işkence, haksızlık, entrika,
Kimin işine yarar insandan başka?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!