KUŞ ŞİİRLERİ

KUŞ ŞİİRLERİ

Ahmet Yozgat

1/:
Küçük bir kuş olmak var ya
Şu sizin köyde Ahmet abi
Öyle zor. Öyle zor ki hiç sorma
Başım belada yaramaz çocuklarla
Kıymasalar bana be Ahmet abi
Bir haber yollasan da
..

Devamını Oku
Habibe Merih Atalay

Kavuşmak yok

Konmadı kanatları bu kuşun henüz
Kuş kanatsız uçamaz
Uçsun diye değil ki bu kuş
Hem kime ne, bu benim kuşum

..

Devamını Oku
Nurcan Göksel

İki kuş gökyüzünde
sürüyor iki kuşun oyunu,
yüzlerce kuş geçiyor yanlarından
Geçiyor ve geri dönüyor…
İki kuş orada
oyunlar sürüyor hala,
konuyorlar bir çatı kenarına
..

Devamını Oku
İsmail Uysal Özden Özgür

Bir kuştu
Allı allı bir kuş
Her tüyüne çiçek bağladılar
Uçmadı o
-
Bir kuştu
Mavili mavili bir kuş
..

Devamını Oku
Mehmet Cıngır

Bir ak kuş kanatlandı Adevviye'den,
Kar taneleri gibi hafif,kanadı yeşil.
Bir kuş uçtu ak meydandan,
Kırmızı akıyor mavi Nil.

Rahat oturun siz evinizde,
Rahat uyuyun yatağınızda,
..

Devamını Oku
Yüksel Nimet Apel

Şairler ya da yazarlar, edebiyata gönül vermiş kişiler, bilgi birikimleri, yetenekleri, görgüleri ve geniş muhayyileleri ile ne denli başarılı olurlarsa olsunlar başka biri olamadıkça kendilerini tekrar edip kısır bir döngüde dolanıp dururlar.

Şiirleri eserleri de ezber olmakdan tekrar olmakdan kurtulamayan tatsız tuzsuz keyif vermeyen öğretisi, mesajı olmayan sıradan eserler olurlar...

Marifet yeri gelince mekân,olmak yol, şehir. orman oalbilmekte. Kuş olup kuş dilinden aşk olup aşkın ağzından yazabilmekte.

Marifet başkaları olabilmek...
..

Devamını Oku
Fevzi Günenç

KUŞ KONDU
Konarsa başına bir kuş bu gece
garipseme sakın
yabancın değil
benim o...
Saç tellerinden ökse yap da yakala
onu bir daha bırakma.
..

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Sevgiden kurulu bir dünyada yaşamadık. Hep kavga- gürültü, hep kargaşa, hep yaşamak uğruna birbiri ile savaşan yığınlar olduk. Birimiz birimizden çıkar sağlamazsa selam bile vermeyecek kadar körleştik, köreldik… Bu insanlığın bitme noktasına kaderin rıza gösterdiği, bu savaşta: batmadan kalacak, kirlenmeden, insanlığı yine inşa edecek, abideleştirecek nesilleri büyütemedik.
Hep sevgiden yoksun olarak büyüdük. Belki de bunun ceremesini hayat dolu olan her şey de çekecek! Ağaçtaki bir kuş bile ya da rüzgârla savrulan yaprakta.
İnsanlığın bitmeme savaşı vermesi gerek!
Oysa ne güzel anlatır doğa, doğasız yaşanılamayacağını… Suratımıza tokat olarak çarpar, yeşili yok edince, bize manzaramızın nasıl da yok olacağını! Bir balık bile bilir boşuna yaratılmadığını da o da gayesiz yaşamaz. İnsan çok ağır yük yüklenmiştir. Ya altından kalkacak ya altında kalacaktır. Elbet altında kalacaktır insan gibi yaşamayı, insan olmayı bıraktığı için!
Bilirim insan denilen şu canlı türü hep çıkmaza çıkmak, imkânsıza gitmek, yapılmayanları yapmak arzusuyla yer bitirir ömrünü. Yaşlanmaya çare bulamazken, ölmez bir eser bırakmayı tehir de ederek canı bu dünya uğrunda çıkacak. Hiç ötesine hazırlanmadan yolun ötesine gidecek. Ekmek peşinde koşan her birimiz, ekmeği paylaşmayı ise düşünmeden, muhtaç olanı görmeden ya da giyindirmeden, nihayetinde yok olup gidecek, eskiyecek şeyler peşinden koşup gittikçe, her gün insanlığımız da, insanlıktan sorgu- sual ederek geçip gideceğiz. Aynaya bakmadığımızdan mı yoksa çok baktığımızdan mı bilemem iç yüzünü görememiş, betonlaşmış bir muamma ordusu olmuşuz.
Teknoloji çöpleriyiz ki belki bizden beklenen de bu idi!
Üretmeyen- tüketen, sormayan, sorgulamayan, zevk- sefa içinde yüzen, hazırca ya konan vs. İşte bu yüzden ağaçtaki kuş kadar huzuru bulamamışız, ağaçtaki kuş kadar bile hayattan habersiziz.
..

Devamını Oku
Nevzat Güzeldere

Beyaz gelinlikle melek gibiydin
Baharda açan bir çiçek gibiydin
O gece salonda güneş gibiydin
Yaralı kuş gibi seyrettim seni

Sonunda hançeri vurdun gönlüme
Küstürdünya beni kendi kendime
..

Devamını Oku
Hasan Ejderha

Bana minik kuşum deme anne
Kuş tüyü gibi olduğuna da inanmıyorum saçlarımın
Bana yalan mı söyledin anne
Neden kanadı saçlarım gibi değil bu kuşların
Neden ateşlere kesiyor geçtiği her yer
Bu kuşlar geçince herkes neden ölüyor anne
Gelir demiştin babam giderken
..

Devamını Oku
Ali Lidar

"Son bir isteğiniz var mı? " diye sordu garson. Oysa bardağımdaki rakının yarısı duruyor. Demek ki saat bir olmuş. "Evet var son bir isteğim ama bunun seninle alakası yok" demek istiyorum. Denmez tabi, ayıp olur. "Yok" diyorum, "eyvallah." Bir dakika sonra hesap geliyor. Yaklaşık beş saattir buradayım ve gelen hesap tek bir kağıt parayla ödenebiliyor. Gayet rasyonel. Bardağı kafama dikip hızlıca kalkıyorum masadan. Sokağa çıktığımda yüzüme çarpan serinlik hafifçe başımı döndürüyor. Bütün akşam kuşlarla uğraştım. Kuşlar... Neyse...

Eve gitmek istemiyorum. Başka bir yerde içmeye devam edebilirim ama sabaha kadar açık bir kaç yer var sadece. Onlar da içindeki insanlarla beraber midemi bulandırıyor. Sokak boyunca yürüyorum. Sonra aklıma çorbacıya gitmek geliyor canım hiç çorba istememesine rağmen. Kafamın içinde hala kuşlar...

Çorbacıya giriyorum. Yaşı elliyi çoktan geçmiş bir garson geliyor yanıma. "Hoş geldiniz efendim." Abi buyur otur demek geliyor içimden. Bazı meslekler belli bir yaştan sonra yapılmamalı. Garsonluğu küçümsediğimden değil. Ama çoktan emekli olup, evinde torunlarıyla oynaması gereken bir adamın, gecenin ikisinde elin sarhoşuna çorba getirmesi içimi yakıyor. Ve kuşlar hala kafamda. Amına kodumun kuşları... Neyse... İçmeyeceğimden emin olduğum çorbayı istiyorum yine de abiden. Çorba geliyor. Zorlasam kendimi! Hayır. Düşüncesi bile midemi kaldırıyor. Tek kaşık almadan bir süre oturuyor sonra kalkıyorum. "Güle güle efendim! " diyor abi. Sus abi deme efendim falan...

Yine sokaktayım. Hala eve gidesim yok. Parka mı gitsem? İyi fikir. Lakin yürümeye mecalim yok. Taksiye bineyim...
..

Devamını Oku
Melih Coşkun

Kanayan Ülkeme Mektuplar-1

Güzel annem,
Burada geçirdiğim ilk günüm. “İnsanoğlu kuş misali” dedikleri ne kadar doğruymuş. Oysa daha dün dizlerinin dibinde otururken zamanın hiç geçmemesini böylece durmasını diliyordum tanrıdan.
Kuş deyince aklıma geldi. Dünyanın en güzel duygusu olsa gerek kuş misali uçabilmek. Belki kanatlarım yok benim ama dün uçağa ilk defa bindiğimde bu duyguyu tattım birkaç saatliğine de olsa. Haylaz bir çocuğun duvara çizdiği resim gibi görünüyordu yeryüzü binlerce metre yukarıdan.
Yolumuza otobüsle devam ettik uçaktan sonra. Otobüs yolculukları hep öğrencilik yıllarımı hatırlatır bana. En sevdiğim şiirler hep o otobüs yolculukları üzerine yazılmıştır. Ama keder verir insana daha önce hiç gitmediğin ve hiç kimsenin gitmek istemediği bir yere gidiyorsan. Yollar her zaman kavuşmalara uzanmıyor ne yazık ki anne.
Buradaki yollar bizim oradakilere hiç benzemiyor. Yol kenarlarında görmeye alıştığım onca şey bile o kadar farklı ki. Sanki gökten taş yağmış bütün tarlalarına uçsuz bucaksız Mezopotamya’nın. Dalıp gitmişim bakarken o düzlüğün sonsuzluğa uzanışına.
..

Devamını Oku
Gazi Bozkurt

Yedidörtlük Ağıt

Gece üç iki suları içimde bir huzursuzluk
Birazdan irkilecek sabah yeniden başlayabilmek için
İnceden bir toz bulutu sararken anıları
Yürekler kuş uykusu, uykular ağır bombardıman altında

..

Devamını Oku
Necmettin Özelçi


Gökyüzü masmavi derinlik içinde,
Güneş ışıl ışıl parıldar olsa da...
Engin denizler bir serinlik içinde,
Gel...diye çağırıyor gibi olsa da,
Bir kuş bile uçacağı anı bilmeli...

..

Devamını Oku
İsa Yakan

Açsın sevgi çiçekleri
Gelsin ömre, ilkbahar, yaz
Kaçtı mı şu kafesten kuş
Olur üzgün dost arkadaş.

Ömür kısa sermaye az
Kalbe zikir dile niyâz
..

Devamını Oku
Songül Akgün 2

Hiç düşündün mü
Gökyüzünü paylaşamayan kuş var mıydı.........
Kartal karga serçe bülbül....
Saksağan baykuş ağaçkakan daha bir çok kuş...
Kanat çırpardı gökyüzünde....
Sen çık saha benim diyen yoktu......
Kanatları çarpışmazdı uçarken.....
..

Devamını Oku
Ercan Akbay

Bir derde düştü gönül,karardı hep dünyası
Şimdi yaralı bir kuş,dinmiyor hiç sızısı
Dağıtmış yuvasını,zalim felek ezelden
Şimdi yaralı bir kuş,dinmiyor hiç sızısı...

Makam..Yegah
Güfte...ERCAN AKBAY
..

Devamını Oku
Esel Arslan

Çınar ağacına konan kuş,
Yarimden haberin var mı,
Aylar var hasretim,
Yollarda rastladın mı.

Güzel kuş, canım kuş,
Gitti gideli,
..

Devamını Oku
Yusuf Önder Bahçeci

Sansar gibi saklanıp, tilki gibi tuzak kurarlar,
Hayatta gafil olma bre seni kuş gibi avlarlar,
Önlerinde kemik yoksa köpek gibi havlarlar,
Sansar gibi saklanıp, tilki gibi tuzak kurarlar.


Bu sözlerin muhatabı, kâlbi hain, lain olanlar,
..

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Avluda bağırıyor acı acı bir kuş,
madeni bir para kasada.

Tüyleri biraz hava,
ve yok oluyor ani bir parıltıda.

Belki hiç kuş yok
..

Devamını Oku