Bir ateş artığı
______gibi yanık
Gün vurmuş çarık
______gibi yarıktı
İçimin toprakları
Susuz
Kovalamayin beni yataga
Hic uykum yok
Daha lafiniza karisacagim
Ortaligi dagitacagim
Televizyonu kapatacagim
Aycicegi resmi yapacagim daha
Devamını Oku
Hic uykum yok
Daha lafiniza karisacagim
Ortaligi dagitacagim
Televizyonu kapatacagim
Aycicegi resmi yapacagim daha
buraya asılan şiirler bir şeye önderlik etmeli sayın seçki grubunda ki çokkk değerli arkadaşlarım...söyleyince sinirlenip link gönderip buyrun diyorsunuz demesine de...yaptığınız iş değil be güzel kardeşlerim...buradaki ahali gördüğünüz gibi şiiri yiyip yutmuş...yetmemiş şiire hükmetmiş yine çokkk değerli şairlerimiz...yenilikçi ve veya...şiire ışık tutacak..şiirin girdaplarına debi katacak..falan falan artık yoruldum size laf anlatmaktan...giddiyorum...
Gece bu şiiri okuduğumda günün şiiri ya dedim sabahı bekleyeyim.Nasılsa sabah yorumlar gelecek,her makamdan iyi güzel bunda birşey yok.sabah üç beş yorum okudum.Hemsini okumadım yorumların hepsi şiirle ilgili olduğuna inansam okuyacağım da diğer günün şiirleri aklıma gelince.Biraz daha dursun dedim veya yine ben hiç yoruma girmeyeyim.Bu saat oldu duramadım.Tabi hepinize saygılar istediginiz gibi yorum yapabilirsiniz.Her biriniz bir tarafa çekmişsiniz de.Bana göre bir sitem şiiri ve en çok kendine bu sitem.çarık ta kendinin toprakta ve zorla da içirilmemiştir o zehir.Bana göre ben o zehirli toprakta bile yeşili yeşertim diyor.Belkide hiç birşey demiyor sadace içinden geldiği gibi yazdı.Bu cümle yalnış algılanmasın şiir birşey anlatmıyor anlamında kullanmdım.Çok degişik şeyler anlatmış görüyoruz.Benim de anladıgım bu.Şiiriniz çok güzel.
Düş Kurmadan Olur mu?
Düşümüzü
Vuranlar utansın
Ama önce
Düşünü kuracaksın
Yapacağın işin
Değilse yitiktir işin
Düşümüzü
Unutturanlar utansın
Onlara inat
Önce düşünü kuracak
Sonra
Su sirke tuz
Ve en az beş tane
Turfanda hıyar bulacaksın
Sahan mı olur
Yayvan bir tabak mı
Hepsini bir kaba
Yıkayıp dolduracaksın
Sonra da
Zamana bırakacaksın...
Önce düşünü kurmuşsan
Turşu kurmaya ne var
Lakin
Limonunu unutma
Sunuma koymadan
Dedik
Yağını unuttuk şiirin
Böyle ekşi, böyle yavan
Düşümüzü unutturanlar utansın
Sen de utan ey hayat
Turşusunu kurma vaktidir düşlerin...
Mim Kemal Ertuğrul
Sevgiyle Usta kalem, iyi ki varsın, iyi ki örneksin.Saygılarımla.
“Aslında biz sürgündük, çekilince tetik.
Öyle de kokuyoruz, yosunlu karaya vuruşlarda.
Barut gibi yeşil…”
Diyordu Ömer Serdar.
Bu ifadeden esinlenerek 2004 yılında “Barut Yeşili”ni yazmıştım…
Tetik çekildiğinde hem bir armağandır yeşil, hem de bir ceza; bir sürgün yeridir kimi zaman…
...Barut Yeşili…
yunmadıkça gayya kuyusunda /
suyunda bir kez yosun tutmadıkça
bilemez insan
yüreğinde açan kış veya
yaz yeşili midir tetik çekildiğinde /
baruta söz mü keser yoksa yazgı?
elbette ağlar
karaya vurduğunda küf yeşili /
resmin öteki yüzünde
yaşamın sırrını çözer fresko
üstüne yürür de duvarlar…
bir renk ustası biliyorum
bin yıllar ötesinden
yemyeşil!
sürgün toplar bıkmaksızın /
yırtılır barutu
grinin buğulanmış teninden /
umut doğurmak
yosuna seçtiği eylem /
anası olmak yeşilin…
ah yosun!
bir gayya kuyusu olsaydı sürgün yeri
nasıl da yeşerirdi evren…
…(Naime Erlaçin)…
Mim Kemal dostumuz da benzer bir durumu şiirlemek istemiş işte. Açmış yüreğini ama bir tülün ardına gizleyerek…
Bu yüzden Naci Kasapoğlu’nun, “Mim Kemal abinin bir derdi varmış da söyleyememiş açık açık..çarık çarık yarık yarık söylemiş mecburen…” yorumuna aynen katılıyorum.
Ne çok acı kaldırıyor insan!
Öyle değil mi Sevgili Mim?
Sağlıcakla kal.
Selam ve dostlukla...
şiirle yeşillenmek bu.
şiir ki, bizi şahmaranin suyuyla zehirlemiyor, şahmaran diliyle yeşillendiriyor. burada 'toprak' kelimesini 'şair' kelimesiyle bir tuttum.
isteyen okuyucusuna, efsaneler icinde serbest dolaşim vizesi sunan bir şiir.
isteyen taaa Tarsus'a da gidebilir. ya da hamam yolunda tek özneli, iki ruhlu biriyle buzzzz gibi ayran içebilir.
şair ve şiire saygilar,
Başımıza gelmesin sağdan soldan taş
Nerde dedikodu varsa ordan uzaklaş.
güzeldi şiir sancısı...boyunca uzasın artık...tebriklerimle...
Mehmet Beyin de vurguladığı gibi ; ''Zehiri içtim Şahmaranın dilinden '' diyene kadar ,şiir, kurgu,ses uyumu ve toprakla iç içe olmanın vediği duygu bütünlüğüyle çok güzel gidiyordu ama orada son derece büyük bir mantık hatasına düşmüş ve şiiri katletmiş bence.
Şair bu kurgu hatasını farketse bu haliyle bırakmayacağından eminim... ve ' Yemyeşil yaprak...' da son derece gereksiz olarak sırıtıyor şiirde.. kanımca
Saygılar
Fikret Şahin
toprağın kokusunu içmek....bu bile bu başlık bile tek başına şiir diyor ve iyi geceler diliyorum dostlar...sorumun yanıtını da merak etmekten vazcaydım...öylece kalsın
:)
şairi kutlayarak,kardeş bir şiir bırakıyorum sayfaya...özür dileyerek ama reklam amaçlı hem de:)))))))))
reklam dedim de,özel TV'lerden öğrendim bunu valla!..ve bir slogan peydahladım kendimce;
'reklamını,sanala çak!..'
çaktım gittim ben de!:))))))))
Perspektif
ah çocuk!..
bu mevsim
yeşille beyaz
nasıl yakışıyorsa birbirine
öyle yakışıyoruz biz seninle...
ben senin beyaz yanınım
sen benim yeşilimsin yine!..
T.A
ve çarık meselesi!..güneşi gören deri sertleşir,kararır,kazık olur...hele ayağına geçirmek zorunda kalırsan onu,deriyi acıtır...nereden mi bilirim bunları;bilirim tabii...
çarık giye giye,çarığa dönen ayaklarımdan ötürü...giydiğim çarıklarda babamın gözleri,elleri,emeği,sevgisi vardı..keşke saklasaydım onları!..
neyse...içim deşildi,ben biraz ağlamaya gideyim....açılırım belki...
herkese saygılar.......
Bu şiir ile ilgili 35 tane yorum bulunmakta