Bir çoğumuz anılarımızı hüzün,can sıkıntısı,öfke ya da benzeriolumsuz duygular uyandıracak biçimde depolamakta ustayız.Huzur,mutluluk,barış ve sevgi duyguları yerine neden olumsuz duygular yeğlenmeli? Neden geleceğe dönük,henüz yaşanmamış bir olay için rahatlık ve güven yerine,endişe ve sıkıntı yaşanmalı? Biraz olsun endişe duymayı,kendinizi yönlendirmek için gerekli bulabilirsiniz.Anlatmaya çalıştığım,içinde bulunduğunuz duygusal durumun sizin seçiminiz olduğudur.
'Bir gün,bir köyden diğerine doğru yola koyulan bir gezgin,yol kenarında toprağı işleyen bir keşişe rastlar.Keşiş 'İyi günler' diyerek yolcuya gülümser.Yolcu başını sallayarak karşılık verir.Sonra da 'Size bir şey sorabilir miyim? ' diyerek sözüne devam eder. 'Tabii' diye yanıtlar keşiş.
'Ben dağdaki köyden vadideki köye gidiyorum.Vadideki yaşamdan bana biraz söz eder misiniz? '
Keşiş,'Söyleyin bana,dağdaki yaşamınız nasıldı? ' der.
Yolcu,'Berbattı.Doğrusunu söylemek gerekirse,oradan uzaklaştığıma memnunum.Gördüğüm en soğuk insanlar.Tüm çabalarıma rağmen beni aralarına almadılar.Yabancılardan hoşlanmazlar onlar.Anlatın bana vadideki yaşam nasıl? 'der.
Keşiş,'Üzgünüm ama,sanırım vadideki deneyiminizden pek farklı olmayacak.' deyince,yolcu boynunu büküp yoluna devam eder.
Bir kaç ay sonra,aynı yoldan başka bir yolcu geçer.Yol kenarında çalışan keşişi görünce durur. 'İyi günler kolay gelsin! ' diye seslenir.Keşiş de 'İyi günler diyerek yolcuya gülümser.'Yolculuk nereye? '
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını