Sen gittiğin zaman
Kar yağdı üzerime
İstanbul üşüdü
Demir aldım Karaköy'den
Dört nala geçtim
Bir ses yükselir tarihin içinden,
Alın teri, kalem izi, barut kokusu…
Emekçi kadın fabrikada üretirken yaşamı
Bilim kadını ışık saçarak aydınlatır yarını
Kimi zaman
Koş git okuldan şimdi
Bekleyen sana yakın
Etrafına iyi bak
Takip olmasın sakın
Tut elinden dolmuşta
Sen,
Nice şarkılara ilham olmuş cümlelerin öznesi
Ben,
Mızrabı kırık bir bağlamada kıvranan sancı
Sen,
Doğuşu güneşin sevdaların üstüne
Yaralı bir gecedir iner Kars’a,
Bembeyaz örtüler içinde saklı
Tarih susar taş duvarlarda
Atlar kişner uzakta, rüzgârın dilinde
Görmüyorlar
Sesimiz boğulmuş bir kuyunun dibinde
Duyulmuyor.
Ellerimiz boş,
Ceplerimiz rüzgarla dolu.
Yüzümüzü göğe dönüyoruz
Ne boşuna böbürlenip durursun
Bir başını kaldır bak gör kim kaldı
Vakit gelir su yürümez kurursun
Bir başını kaldır bak gör kim kaldı.
Duymadın mı Firavunun şanını
Üç güzeller bakar aya
Seyreyledim doya doya
Mail oldum orta boya
Üç güzeller Üç güzeller
Birisi Sivas ellidir
Eğer öleceksek bu kavgada
Yiğitçe ölelim
Avlanmış, kıstırılmış
Bir çakal gibi
Kuduz ve aç köpekler
Çevremizi çevirip
Uçurum oluyor
Her gün
Yüreğine atlayacağım.
Geceler
Koşasım geliyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!