Ellerim uzanırken mavi semaya
Uçan kuşların ensesinde ara beni
Diz çöküp yalvardığımda toprağa
Yuvasız karıncanın nefesinde ara beni
Attıkça yüreğim aşkın damarlarında
Kabarık ufkumda körelen sevdam
Darağacında çırpınır gibi nefesleniyor
Beni ben diye tanımayan dünyam
Güneşimi alıp uzaklara götürüyor
Yeşil asmada sarı bir yaprak gibi
Ömrümün son matemine selam olsun
Aç gözlü isen felek gayrı gözün doysun
Bir ahın verdiğini o ahı çeken bilir
Yüreğine kara gün işte o vakit gelir
Al git ihanetini terket gönül yurdumu
Bu sözüm aşkıma acı bir diyet olsun
Bir sor bakalım ayrılığın Sala’sı okundu mu
Ölü sevdam saf tutanlara bir davet olsun
Hangi makber sarar vurgun yemiş yüreği
Sıktığın kurşunla vurduğun kalbimi
Nasıl yaraladığını bilmezsin
Bembeyaz aşk dolu defterimi
Siyaha karaladığını bilmezsin
Kadersiz alnımda sevda yazıyordu
Gökdelenler diktiler kalplerimize
Koca koca plazalı yüreklerimiz oldu
Kaldırımları yükselttiler gönlümüzde
İçi betonerme sevgiler ile doldu
Sen bankamatikten çektin aşkı
Sırma saçlarını kaplamış
Elemli ak duvağı
Bozkıra nasıl yayılmış
Bir gelinin rüzgarı
Eller mi aldı seni
Yürek bedende nasılsa
Seni canda öyle taşıdım
Eğer ayrılık yaşamaksa
Sanma ki ben yaşadım
Yılların günahı büyükmüş
Severim ben bozkırları
Akan çaylarda yüzen gönülleri severim
Tarlada buğday toplayan elleri
Amber kokan tenleri
Kimsin demeden
Hoşgeldin diyenleri severim..
Yıllarca döktüğüm gözyaşlarımı
Lütfedip de görmedin
İşte ileriye aldım zamanı
Vuslat geldi sen gelmedin
Kendi ellerimle çizdim



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!