Belki bu kadar perişan olmazdım
Gönlüne sevgiden bir damla yağsaydı
Sana harcadığım ömre yanmazdım
Sevecek bir kalbin olsaydı
Soğuk meyhanelerde dertli sırdaşlar edindim
Vebali ağır günahımı aşk pazarından kovan
Canıma cansızlığı yakıştıran yar diye analım seni
Ağlamayı unutmuş gözlerime yaş olup dolan
Dert çölüne serpiştiren kar diye analım seni
Oysa ne güzeldi aşk sırrını yüreğime okurken
Feryadın sessiz olsun diyorsan eğer
İsyanımı içime yutar susarım
Sanma ki dünya nimeti sana eşdeğer
Ben herşeyden vazgeçer susarım
Mutluluk sayarım seninle hüzünleri
İki kere iki dört etmez bazen
Kerrat cetvelini,mantığı yazdım
Felsefe’de Fizik’te uzmandım ama
Yine de kafayı sana taktım
Kabiliyet isteyen oyun seni sevmek
Daha yolun başındayken gittin
Seni de böyle bırakan olmasın
Severken gönlümü kahrettin
Bu ettiğini kalbim duymasın
Fırtınalar biçtim ektiğin rüzgarda
Kör olmuş aşka bakan gözlerim
Başka bir sevgiliyi görmüyorum
Eğer sensiz yaşamaksa kaderim
Ben böyle kaderi kabul etmiyorum
Kaç yemin bozmuştum ayrılığa
Gül dolu bahçeye uzanmak
Hissetmek aşkı güneşin altında
Cebinden onun resmini çıkartmak
Kendini görmek sevdiğinin gözlerinde
Sonra birkaç yağmur damlası
Ve yücelmek bulutların huzurunda
Bir defa daha sevsen şu garip gönlümü
Seviyorum diye haykırsan neyin eksilirdi
Bahtiyar edip beni,şen şakrak eylesen ömrümü
Talihimi sevdan ile yazsan neyin eksilirdi
Bir merhaba-n ile kalbim kul olmaya hazırdı
Sen Aslı olsan ne fayda
Kerem’den öte yol mu var
Bülbül olup çağlasanda
Gül’den öte yol mu var
Alın yazım deme sakın
Öyle kin dolu bakma uzaktan
Yılların hesabı nasılsa görülür
Bir gün kurtulurum şu pusudan
Senin de kader ağların elbet örülür
Bir zalim sevdanın karasına



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!