Saçlarım ağarmış, benzim sararmış
Aynada gördüğüm yüz benim değil
Seyvanda yaktığım ateş kararmış
Külünü terk eden köz benim değil
Yarası olmayan yara saramaz
Kalpazan
Sevda pazarında
Geçmez oldu akçelerin
Sokaklara saçtım
Gel birer birer topla.
Sırça sarayları kır
Haziranda yuvam olsa dalında
Burcu burcu koksa gül benim için
Gözüm yoktur benim dünya malında
Başka şey düşünme gel benim için
Gönül ne çay ister ne de çayhane
Babam
Bana hiç oğlum demedi
Ben de ona baba demedim
Çocuklarla kavga ederdim
Onlar
Seni babama derim derdi
Herkese söyleme, bil de halımı
Sol yanımda yara, var bacı bacı
Bir gün görür isen, sen o zalımı
Ben ona neyledim sor bacı bacı
Çok gerdiler koptu telim
Yedi yerden kırık belim
Mert olana kalkmaz elim
Namertle vuruştur beni
Okuyun, taşıma yazdım dünümü
Her gün kırk harami, kesti önümü
İlk defa unuttum, doğum günümü
Sol yanımda akan kan bana küstü
Alemi severdim sevdiğim yoktu
Bir nazar, başımı belaya soktu
Üçüncü koğuşta pencere yoktu
Yıllardır güneşi görmedim dayı
Kızarsa dinlemez ayaklar başı
Yaralarım pare pare
Ararım derdime çare
Bir mektup yazdırdım yâre
Dur bakalım hele gide
Doksan dokuz söz eyledim
Divane âşıkların gönlünde mevsim yazdır
Maşuğa bir gül yeter, bülbüle bir gül azdır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!