Çocuktum, ufacıktım
Akşam oldu acıktım
Oturdum sini sofraya
Soğuktan buymuştum
Adam gibi otur dediler
Yiyemedim, doymuştum
Yılmaz bekçisiyim ben bu vatanın
Bin kere şad olsun ruhu atanın
Arşa değsin başı yerde yatanın
Kurban edin yurda beni koç diye
Hastanede yatar can arkadaşım
Vara sığan
Varlığa sığmayan
Sırrını çözemediğim
Resmini çizemediğim
Kimse sana doymuyor
Seni kimse doyurmuyor
Ya saatim dursa
Ya gün uzasaydı
Yetmedi zaman
Sandalı seyretmeye
Her gün denize el ettim
Karadan
Yar idin nar oldun şimdi özümde
Çiğ hece bulunmaz benim sözümde
Damla damla yaş ol kara gözümde
Mavi boncuk gibi dizeyim seni
Zamansız yağan kar yetti canıma
Yar başında bulduğu, yâr beni yardan itti
Hiç ardına bakmadan, geldiği yoldan gitti
Garibin ocağı zamansız sönmüş
Damla göz ucunda seli düşünür
Nisan ortasında gazele dönmüş
Ardından esecek, yeli düşünür
Felek zehir etmiş, tatlı aşını
İyi bak gözlerime
O bebek benim değil
Sevmiyorum
Sevmiyorum seni hiç
Kaytan bıyıklıdır çevrede tektir
Esnafın şahıdır her sözü çektir
Yiğidi tanırım gözü çok pektir
Bin “iti” bir iple, bağlar Karakuş
Her adım atışta yoklar solunu
Güneşin yanından
Bir yer kapacağım
Sözcükleri üst üste koyup
Bir heykel yapacağım
Biliyorum kolay değil bu iş
Biraz kendimi yoracağım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!