yirmi dört mart iki bin üç, İstanbul.
Ah! Göğüs kafesime saplanan o sıcak ağrı.
Her içime nefes çekişimde ruhumu parçalayan o acımasız, amansız ağrı.
Tanrım, bunun bitmesi için yıllarımı heba edip canımı verebilirdim.
Çok canım yanıyor çünkü.
Çaresiz hissediyorum buna karşı.
Savaşmak öfkeye müsaade ederken karşı koymadan öylece beklemek güçlenmesine izin vermek demek.
Deniz durgun göl gibi, gitgide genişliyor
Sular kayalıklarda nurdan izler işliyor,
Engine sarkan gökler baştan başa yıldızlı..
Şimdi göğsümde kalbim çarpıyor hızlı hızlı.
Göklerden bir yıldızın gölgesi düşmüş suya
Devamını Oku
Sular kayalıklarda nurdan izler işliyor,
Engine sarkan gökler baştan başa yıldızlı..
Şimdi göğsümde kalbim çarpıyor hızlı hızlı.
Göklerden bir yıldızın gölgesi düşmüş suya


