Issız bir adaya düşsek birlikte
“o üç şeyi yanımıza almasak”
Kimse kurtarmaya gelmese bizi “modern” dünyadan
Sıfırdan başlasak her şeye
İnsan olmaya soyunsak -mesela- yeni baştan 
Kavgasız, tasasız bir hayat kursak 
Su çıkarsak kazıyarak bir kuyudan
Ateşi bulsak yeniden 
Ne var ne yok elde avuçta 
Bulup buluşturduğumuz
Suydu, ekmekti, sözdü
Ellerimizdi- birbiriyle tutuşan-
Aşktı-dudaklarımızı soluk soluğa birbirine karıştıran- 
Bakışlarımızdı-dalıp dalıp gittiğimiz-
Gülüşümüzdü-dudaklarımızda serpilip gelişen-
Öylece hiç hesap kitap tutmadan 
Paylaşsak “yârin yanağından gayrı” her bir şeyi hep birlikte… 
Yasaklar olmasa 
Tadına baktık diye “yasak” bir meyvenin adadan kovulmasak mesela
Bir dağın ardından doğuşunu seyretsek 
Ya da denizin koynunda usulca kaybolup gidişini güneşin
Sırtüstü uzanıp bakışsak geceleri yıldızlarla göz göze
Günahlar, ayıplar mani olmasa 
Utanmasak 
Sarılsak çırılçıplak
İçimizi yakan ateşi sönmese aşkın- durup dururken- 
Deli divane sevmeyi ve de sevişmeyi öğrensek yeni baştan mesela
Başka adaların rengini, sesini 
Ya da sessizlini öylece kabul etsek 
İşgale kalkışmasak
Savaşmasak mesela
Savaşmanın utancını ağır bir yük gibi taşımasak içimizde
“savaş ve barış” romanları hiç yazılmasa
Açlık, yokluk, yoksulluk ve zulüm 
Ve savaş ve ölümlerle inşa edilen “modern” dünyaya karşı 
Ebediyen “ıssız ve ilkel” kalsak…
Ocak 2018
Kayıt Tarihi : 16.8.2021 13:29:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 


Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!