Deprem mi
Fırtına mı
Bir eski çarık
Bir yırtık resim
Özgürlük
Yakışıyor haspama
Teslim oluyorsan
Niye gidiyorsun?
Gidiyorsan
Niye teslim oluyorsun?
Hani özgürlük?
Yarım bırakılan her şeyin
Gülüşün sızıdır dudaklarımda
Bakışın çığlıktır kulaklarımda
Hicranın en acı doruklarında
Yalnızlık yine mi gül attı sana
Hıçkırık meleğim hüsran çiçeğim
Budur işte diyemedin hiç
Budur sevgi diyemedin
Bilirim işaret etmek zordur
Tanınmayan duyguları
Zordur anlatmak yaşamadan
Bir çelik çomak oyunudur-yalan-
Zamanın yontusundayım
Saçlarımda hüzün
Gözlerimde acı
Tenimde hicran
Ak çizgilere dönüşmüş
Bedenimde isyan
Yükselir topraktan bir tatlı bahar
Güneşin renkleri yeri sarınca
Bütün hasretiyle yerleşir bahar
Şarkı bile söyler topal karınca
Bu bahar var ya bu bahar
Çocuk sünnet olacak
Leylakları öpüyordu gözlerim
Yaklaşamadıkça tenine
Islıklarla fısıldıyordu rüzgar
Dönmeden gizemin bedenine
Hain nasılda şaşkınım şimdi
Bin pişman...
İstanbul kuyu,yüreğim tortu gibi dibinde
Bir kova mutluluk,bin kova hüzün çekiverdiğim
İstanbul kasap,yüreğim iki parça elinde
Bir kilo neşe,bin kilo acı paketlediğim
oturup ağladım
okul yolunda
son teneffüs
ziliydi zaman
çalıyordu
çok uzaklarımda
hocam siz bu şiiri yazarak bni ölümsüzleştirdiniz çok teşekkür ederim..
hocam siz bu şiiri yazarak beni ölümsüzleştirdiniz çok teşekkür ederim..
hocam siz beni ölümsüz bir öğrenci yaptınız çok teşekkür ederim :)