Bir kadın
Gözleri şimşek gibi
Hayata dair, anlamsız bakışları
Uzun ince jartiyer
Yüzüne geçirdi
Bankayı soydu
Ey gönül
Benim gönlüm, bir karınca misali
Çalışır durur bu kalp
Hiç durmadan
Sana yetişmek için
Hem ruhumda
Kainat zifirden karanlık bir boşluk
Mars ile Venüs arasında ki hoşluk
Güneşten dünyaya saçılan nahoşluk
Yaşamın zaruri olmazıdır, karbon
Isı küresinin en sıcak yerinde
Kıyı rüzgarı dalgalandırıyor iken, saçlarımı
Bir kuş kondu omzuma, ecel soğukluğunda
Sahil kumaları aşındırırken, nasırlı avuçlarımı
Perdeleri deliyor bir kuş gagasıyla, ölüm boğukluğunu
Kıyı rüzgarı aldı ruhumu benden, kaldırdı havalara
Bastırsa da afetin yangını, depremi ve seli
Mutlaka ulaşır insana, Kızılay'ın şefkat eli
Çığ düşse dağlardan, vursa fırtınanın yeli
Tüm türlü şartta yetişir, Kızılay'ın şefkat eli
Her mevsimde kurulur, Kızılay'ın dev çadırı
İyiden iyiye kızdırıyordu; güneş
Savaşçı, atını çöllere doğru sürdü
Yüreğinde serin bir çağlayan akıyordu
Ve bu yüzden, yürekten öksürdü
Siyah dolaması, vücudunu sarmıştı
Doğum tarihidir, Bin Sekiz Yüz Altmış Beş
Genetik yapısında mevcuttu onun güreş
Çıkmadı devrinde, aynı ayarında bir eş
Şumnu köyünde doğmuştu; Koca Yusuf
On Altısında olsa da daha cüsseliydi; yaşı
Yahudi’nin patentidir, kola
Sam Amca ile çıkılır yola
Elli Yıldız ve Altıgen kol kola
Bağımlılık yapar, siyah kola
Mideyi, vitaminleri yakar kola
Düğünün oluyor karşı sokakta, komşu kızı
Arka sokakta ise cenazemi kaldırıyorlar
Bilemiyorum, üzüntüden yana var mı içinde sızı
Beni her gün cehennem ateşine daldırıyorlar
İnsanların ne dediğine bakma sen
Cesaretini topla tekrar yine
Rabbinin huzuruna çık
Ve onunla konuşmayı dene
Ne derdin varsa anlat, bağışlama dile




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!