Seni sevmekten korktuğumdan,
Ağzıma almıyorum
Sevda kelimesini.
Ya seversem.
Dün sevdasındayken,
Çocukluğumun,
Gidip dönmeyeceksen belli etme,
Kapım çalınacak diye umudum olsun.
Habersizce çekip git veda ya gelme
Bu sabah gelecek diye umudum olsun.
Gemiler yolcu ettim,
Göremediğiniz denizlerden,
Yüz binlerce fersah ötelerde bir limana.
Sığındım yağmurlarda,
Göremediğiniz küçük yüreklere,
Sımsıcak hislerimle.
O’nlara
İki sevgilim var,
Nasıl anlatsam bilmem ki!
Ben ellili yaşlarda,
Onlarsa daha çok küçük.
Şu koca dünyada küçük zerreyim,
Bununla bile fark edilince mutlu olurum.
Haklıyı bağrıma basar haksıza küfrederim,
Dünyanın öte ucunda duyulunca mutlu olurum.
Her insan renginden dostlarım olur,
Kendime ağırım bu gün,
İliklerimden süzgeçleştim.
Hiç bakmadan görüyorum,
Kendi ruhumda ki kelepçeyi.
Delice esmeli rüzgâr eskilerden,
Sevdan adresiz kurşunlar gibi, geçiyor,
Yüreğimim patikalarından.
Vurulup düşmemi mi beklediğindendir,
Fasılalı atışların.
Kış mevsimin mor çiçekleri yeşeriyor,
Yapamam
Küçük düşürdün, her düşüncemi,
İçinde sen varsın diye saldırdın tümcelerime,
Düşmedim karanlığa yenik,
Bir sana yenildim,
Ardıma bakmadan, çekip gidecektim güya,
Mutluluk dediğimiz sayfa,
Koptu fırtınaya tutulmuş, Gemi halatları sanki
Kayboldu hayal denizinde, Kalanın yarısı okunmuyor silik..
Bu sabah bu hikâye son buldu,
Yada sabah rüzgârı aldı götürdü.
Birlikte geçirilen günlerin tadını.
Canımın sıkıldığında, aklıma gelen kapıları çaldığımda,
İndi perdeler önüme,
Kayboldu gözümde bir bir çizdiğim resimler,
Soldu yüzler,
Bana kaldı umarsız dönüşler.
Başımı öne eğdirdi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!