Bak işte gidiyorsun, arkana bil bakmadan,
Zaman sürüklüyor her şeyi arkasından.
Seni sürüklediği gibi.
Boşuna olduğunu anlayacaksın tüm özlemlerin,
El sallayanların olsun isteyeceksin,
Şimdi zamanı değil.
Toprağım kokusunu yitirmiş,
Yaprağı yeşil değil meşenin.
Yetim kalan sadece bitkisi değil
Bizsiz olan toprağı öksüz.
Yürekler buruk gönül çaresiz
Buğulu gözlerde hüzün
Hep geçer gider gündüz sevdam,
Gün akşama döndüğünde,
Başlar yalnızlığım.
Kemirir renkleri,
Yıldızlar,
İstediğin renkte kalır düşler.
Gökten inen ne yağmurdur,
Ne kara benziyor.
Belli ki birinin bildiği vardır
Söylemese de zora benziyor.
Kelime dizilmiş dönmüyor cümleye,
Kitaplar yetmiyor okuyup bilmeye,
Sessizce geldiler her gece sevişmek için yobazlıkla
Sürdü saatlerce kahpe gülüş.
Aldanış diye büyüdü sevişmenin çocukları.
Ne yerleşebildiler aydın düşüncenin içine,
Ne yapacaklarını bildiler,
Kaçak sevişmenin var olan nesilleri oldular.
Nice yollar tükettim,
Yaşadığım günlere benzemeyen.
Kendime sorulmayan yıllar tükettim,
Hiç, öyle yorgunum ki, bin türlü hallere benzeyen.
Hayat kaçan oldu, ben kovalayan,
Kader tuzak oldu ben yakalanan.
Adı yok bu aşkların,
Barışı olmayan aşkın dinmez gözyaşı.
Çocuk, çocuk olmadan büyür,
Her yürekte bir çiçek solar.
Al yanakta süzülen yaşları,
Okuyamaz yüreği taş olanlar,
İçine düştüğüm girdabın dalgasında,
Dolanır durur geleceğim.
Ağıtlarıma sarılır beklentilerim,
Ben hep o türküyü söylerim sağır kulaklara,
‘Hani gelecektin’
Hani bilecektin’’
Habersiz gidişinin göz yaşı selindeyim.
Benim düşlerimi kendinin geleceğini götürdün.
Uçtuğum günlerin siyah mateminde kaldım.
Seni unuttum kendi derdindeyim.
Yapma dediğim güne dönme şansım yok,
Kor alevde üşüyenim,
Hıçkırığıma boğulan,
Yüreğimden çıkan sesim,
Ben bir yaşamsalım.
Ne dünümde Güneş,
Ne yarınıma umut biriktiririm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!