Gözünün önünde canlanır durur
Gözlerin nemlenir, damağın kurur
Dünün ifadesi yüzüne vurur
Ustam, seni senden alır anılar.
Buraya kadardı arkadaşım, der
Biz kendimizle baş başa kaldığımızda
Talihine kahredip de dolanlardanız
Biz el ele mutlu bir çift gördüğümüzde
İç çekip de ağlamaklı olanlardanız
Yağmur yağıyorsa
Toprak kokuyorsa
Güneş doğuyorsa
Kelebekler uçuyorsa
Kuşlar cıvıldaşıyorsa
Rüzgar esiyorsa
Şu yıl bitse, dedin gün gün
İple çektin durdun her gün
Yeni yıla girdin bugün
Hayatında ne değişti?
İsmail MALATYA boşa
Boş yere tırmalar, koşarmış insan
Alnında yazanı yaşarmış insan
Sevdiklerim öldüğünde anladım
Ben ölmeyecekmişim gibi ağladım
Her insan bir kitapmış
Okuyunca anladım
Sevgi ilmik ilmikmiş
Dokuyunca anladım.
Çelme takan çok imiş
Anlamadın yüreğimi
Demedin ki "Yüreğimin üstünde kalacağı var"
Bakamadım sana doya doya sevgili
Gözlerimin gözlerinden alacağı var
Gülüşünle tomurcuklanan güllerin
Yüreğin gök kuşağı renklerine bürününce
İçin kıpır kıpır olunca
Kalbinde kelebekler uçuşunca
Papatyadaki son yaprak koparken
Sevmek neymiş bir gün anlarsın
Bir gün sende bakarsın tadına aşkın
Elma yanaklar al al
Dudaklar kaymak, bal
Bana her akşam masal
Anlat güzel sevgili.
Heyecanlı oluyor
Aşan bilir be ancak aşan
Aştıkça kahramanlaşan
Toros Dağları'nda koşan
Atın nalı anlatır bizi.
Balıkesir'de Kaz Dağları




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!