Dilemma, ah dilemma
Ne ikilem yaşadıysak iki kadın arasında
Hayallerin ikilemini soktuk hayatımıza
Şimdi bölüştür ne varsa
Nedeni olmayan sarsıntılar uykumdan etmiş beni
Bir yudum su ile geceyi içmişim
Gece; bir bardak dolusu gece...
Karanlığın da fotoğrafını çekebilir miyim
Hangi hayalin yansıması bu koca sessizlik
Çınarlar gördüm yaşı beş yüz
Yaşı beş yüz çınarlar ki üstü eğri altı düz
Deli deli büyürdü dalları
Alırdı avucuna dünyayı...
Çocukluk buydu imrenirdim
Açtım pencereyi, bak hava ağır...
Ağır bulutlar altında bir mezar,
Gece fettan fettan gülümseyen ayı çağırır.
Ne sen gitmeliydin gökyüzü, elimden kayıp
Ne ben açmalıydım sen giderken bulutları
Akasya ağacı ve küçük böcekler
Yorgun çimlerin üzerinde mutluyum oynamaktan
Kimbilir cennette nasıl çiçekler
Laleler,güller,papatya ve zambak...
Yakut yakuttur
Ben ise kuyumcu değilim
Yaşamlar tanıdım alt üst
Yaşamlar tanıdım çember döndürür
Peki aldanıp da döneyim kendime
Şair dilinde bir mevsim vakitlerden akşamdır
Hafif soğuk yeleğimde çiğ tazesinden
Yürüyorum
Mazi dedikleri karıncalanıyor bedenimde
Sorular sorular koşuyor zihnimde
Gidiyorum
Bir dünya vardı tanıdı bugün
küçük bir kavanoza koydu ilkin
kapatmadı ama dünyasını
kavanoza...
söyledi kendine ezberlediklerini
Tekneleri, dalgaları titrer huzursuz denizin
Tulum giymiş gibi gök, gizler kendini mavi
Sen orada mavinin neresindesin
Gel, de-ki- bana
Sen gölün adamı, ben denizin
Zoyle gibi kirletme suyu
Temizleyemezsin
Sen yığınsın
Kalabalık ve de modern



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!