Yanlış işin sonu boştur
Ne yazik ki, cazip, hoştur
Yorulursun koştur, koştur
Koşma azmin mühürlenir
Yanlış olan dilde sözdür
İnananda elde közdür
Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar agarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!
Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
Devamını Oku
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar agarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!
Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
Yanlış çoktur, doğru tektir
Doğrusunu seçmek haktır..İnsana dair psikolojik değerlendirmeler yansımış dizelere,hepsi güzel ,hepsi hoş ama insan ne yazık ki her zaman doğruları seçemiyor...Kutluyorum değerli şair.+ant.
Allah birdir ondan gayrı
Herkesin doğrusu ayrı
Kimisi sansa da sayrı
Gerçek kalpte seninledir... Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'
İşte budur..
İzafi olanla, 'gözün, aklın, mantığın' şaşmadığı, kalbin tasdik ettiği farklıdır..
O farklılığı bilenler ve her insanı Yaradan'ın emaneti görenler işin sırrına ermiş demektir..
Bir dörtlükle katılıyor, kutluyorum Bülent Bey, Kardeşim..
her işin bir sırrı vardır... yaptığın işin sırrına da ermek gerekir... okumaktan keyif aldığım bu güzel şiir için kutlarım sizi, tebrikler
her gülene inanmamak gerekir. her elini uzatan gerçek dost değildir. Çok düşünüp doğru karar vermek gerekir. Alnı ak yaşamak her an saygıyı gerektirir. Yüreğine sağlık.
Yanlış işin sonu boştur
Ne yazik ki, cazip, hoştur
Yorulursun koştur, koştur
Koşma azmin mühürlenir
-----Bülent hocam Yunus deyişleri kadar güzeldi kutluyorum saygılar.
Bak sen şu işe… Bugün Sevgili Bülent beni hepten hikâyeci yaptı…
İşte sana “İşin Sırrı”nın sonuna geldiğimde yâdıma düşen bir hikâye daha…
Keçecizâde Fuad Paşa’nın sadrazamlığı sırasında İstanbul’un Ermeni zenginlerinden biri ölür. Katolik Ermeniler, bu kişinin ölümünden az evvel Katolik mezhebine girdiğini söylerler. Gregoriyenler ise, onun kendi mezheplerindeyken öldüğünü iddia ederler.
Ölünün çok zengin olması sebebiyle, her iki kilise de, iddialarından ayak diretmeye devamda ısrar edince, bu anlaşmazlık ve ihtilaf yüzünden büyük bir kavgaya girmek üzereyken mesele hükümete aksettirilir.
İki taraf da sadrazamdan hakem olmasını rica ederler.
İnce zekâ, zarafet ve hazır cevaplığıyla şöhret bulan Fuad Paşa, önce Katolik Ermenileri dinler ve olayı sadece iki soru ile çözer…
İlk önce Katoliklere dönerek:
“Müteveffanın Katolik olarak öldüğüne emin misiniz?” diye sorunca onlar, hemen cevap verirler:
“Tamamen eminiz!”
Fuad Paşa ikinci sorusu da:
“Demek ki müteveffanın ruhuna siz sahip çıkıyorsunuz?”
“Evet!”
“O halde insaf edin, cesedi de Gregoriyenlerin olsun!”
Ne güzel şeymiş “İşin Sırrı”na erebilmek…
Ve yine harikaymış Sevgili Bülent Arkan…
Nicelerine inşaAllah…
Sevgilerimle…
'Kalpteki kin yüze vurur
Kinlenince gider şuur
Sonra baskın gelir gurur
Gurur kalpte düğümlenir '____________
Şiiri okuyunca yine ninem geldi aklıma; O hep içinin güzelliği yüzüne vurmuş da , o yüzden nur yüzlü ' derdi huyu güzel insanar için.
Ben de inanırım buna. Haset ve kinin insan yüzüne düştüğünü, hem yüzü , hem yüreği kirlettiğini düşünürüm.
Bu dünyada misafiriz , unuttuğumuz da hep bu. Eskiler küslük , 'yıkanmış bir tülbent kuruyuncaya kadar olmalı , fazlası günah' demezler miydi...
Ama günümüzde unutuldu bunlar, insanlar ufacık bir çıkar çatışmasında kanlı bıçaklı oluyorlar. Ucunda çıkar varsa da, virgül gibi yerlere kadar eğiliyorlar...Değer mi aslında...Aslolan 'Bu dünya kimseye kalmaz ' gerçeği iken, niyedir bunca, insanlıktan taviz vermeler....?
Güzeldi okumak. Kutlarım dizelerinizi. Kaleminiz daim , yolunuz hep açık olsun.
Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta