böyle yazmış dükkanın kapısına
işi bıraktım
işi bıraktım
yaşamı bıraktım
der gibi
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Sn. Sinyali haklı. Şiirle birlikte işsiz güçsüz kalıveriyoruz değil mi?
Fenerbahçe’de yürüyüş yaparken bir ara sokağa saptığımda karşıma birden bire masa üzerine konmuş güneşte pırlı pırıl parlayan sanayi tipi dikiş makineleri gözüme çarptı.
Makinelerin üstüne kırık dökük bir yazıyla bu not aynen iliştirilmişti..
Yazıyı yazanı aradı gözlerim...
Ayak seslerinin yankılandığı küçük dükkancığından ellerinde iplikler, kucağı karton kutularla dolu bir halde sarsak adımlarla çıktı... Yeşil, beyaz, mor, turuncu, sarı, erguvan iplik cümbüşü içinde beyaz saçlı, gri yüzlü, eğri gözlüklü, çökük yanaklı, mıncıklanıp atılmış kağıtlara karıştı, kayboldu gitti....
Şiir duygu ise...
Ben bunu fena halde tattım bu şiirden..
Tebrikler
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta