Bu gönlümün tek güneşi,
ölesiye sevdiğim…
Özlemin bitsin artık,
Bak işte,sana geldim.
Güneş aşmak üzere,
Sen yoksun yine yatağım soğuk
Vakitsiz üşütüyor eylül rüzgârı
Mevsimsiz koptu dalından yapraklar
Sensizlik yaktı kuruttu sabahları.
Yokluğunda mevsim hazan
Çiçek açmaz oldu ağaçlar
Sensiz geçen zamanın
insafsızlığından yakınsam,
kulağını çeker misin zamanın.
şirretliğini,muzipliğini anlatsam,
kaşlarını çatar mısın,
zaman denen şımarık asi çocuğa
Yâd ettim bu gün adını
Düşündüm kılı kırk yardım.
Yalnızlığın kekremsi tadını
Kana kana farkına vardım.
Labirent oldu sokaklar
Sağa vurdun sola vurdun kendini,
Yıkıldı sevdanın ucu kenarı.
Sonunda kaybettin gönül bendini,
Sürdün duyguları yokuş yukarı.
Deli gibi seven kalpleri kırdın,
Bir güzel sevdim ya dillere düştüm,
Her önüne gelen azarlar beni,
Benim de sevmeye hakım yok gibi,
Sen kim aşk kim,diye bozarlar beni.
göya aşık olmuşum da işten geçmişim,
Bakma gözlerimin ıslaklığına
Kaşlarımın çatılmışlığına aldanma
Senin için değildir
Bu dökülen damlalar.
Şimdi gelmişsem karşına
İstenseydi eğer aşklara izin,
bir onay mercisi olsaydı sevdanın,
kaçak sayılırdı aşkı herkesin,
harami olurdu Leyla-Mecnun,Mem-u –Zîn.
Sevdalı gönüle zindan gerekmez,
Dünya karanlıktaydı
Aşk îcat edilmeden.
Yıldızlar bu kadar güzel değildi
Işımıyordu gökyüzünde ay ve güneş.
Önce insan olmayı öğrendik
Aşkın bir zamanı var,
...diye hep aldanırız.
Belki daha sonra,diye öteleriz
..aşklarımız,sevdalarımızı...
Oysa,bir daha aşık olacağından
emin olan var mı..yada,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!