Hilal kaşlarından çıkarsa bir ok sineme,
Kısma gözlerini, müjgân müjgân üstüne.
Eşarbın okşasın gülşen kokan yanakları
Avuçlarımdan alıp da ele teslim eyleme
Kaçtır sayamadım, kaçtın koşamadım.
Gece çökmüş o kömür gözlerine.
Varlığım, sende kaybolmuş sanki.
Yabancılaşmış gibiyim sohbetine.
İçimde sızlayan sen değilmiş gibi.
Zor oluyor alışması, bilirim yoksun.
Geceler boyu düşüyorsun rüyalarıma,
Unuttuğum huzuru hatırlar gibiyim.
Yanağıma buseni kondurduğun anda,
Kelam edemeden açılıyor gözlerim.
Sen susarsın ama dur biraz orada,
Gel,
Öyle bir anda gel ki gidişin olmasın.
Başım ellerimin arasına,
Sen kalbimin içine sıkışırken gel.
Gecenin rengi silinmeden,
Umutlarım tükenmeden gel.
Bir yer var seni gördüğüm,
Varır gibiyim, gidemiyorum.
Her yön sana çıkarken,
Gittiğin yerde duruyorum.
Tükenmez bir yoldur burası,
Haberin yok, ardında kaç parça benden.
Duymadın gönlümü şerha şerha yarılırken.
Attın yine, gecenin bilmem kaçıncı saatine...
Uyuyor musun şimdi, kendimi tüketirken?
Haberin yok, ne söylesem içimde sır gibi.
Bir dağın iki ayrı yüzüyüz seninle
Senin bağrın yeşillik, bahar bahçe
Karanlığı delemiyor yamaçlarım
Hasret kaldım yağmura, güneşe
Kokun gelirken esen yellerde
Nasıl anlatılır bilemiyorum
Sen hiç sensiz yaşadın mı?
Bir köşede kırıldı kanadım
Sen öyle çaresiz kaldın mı?
Ruh öldü beden ruhtan biçare
Kocaman bir şehirsin içimde.
Kaç yerde kaybettim seni, kaç kere?
Bir kız çocuğunun gülüşünde buluyorum,
Kokunu alıyorum esen her yelde.
Köprülerimiz yıkılmış, yollarınsa kapalı.
Bilmezdim sevmenin uzaklaştıracağını
Umduklarımın ise bu denli yabancı
Sevdikçe ıradı gözlerin, muhabbetin
En son sesinde gitti kulağımdan
Lezzeti kalmadı hevesimin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!