Bilmiyorum, esir mi aldın gecelerimi?
İsmin dolanıyor dudağımın kenarında,
Özlesem, sanki düşecekmiş gibi.
Haykırmak istiyorum mısralarımda.
Bilmiyorum, esir mi aldın gecelerimi?
Ne hevesim var şimdi ne de gücüm
Yorgunum sabaha taşıyan geceden
Bilsen, ne de tatlı geliyor artık ölüm
Sensizliği düşüyorum bir bir ömrümden
Susma! Alışamıyorum sessizliğine
Gidişine bin neden buldun,
Kalmana bir sebep kalmadı.
Gidecek bin yol buldun da,
Dönecek bir yerin kalmadı.
Bin ah çektim içime atıp,
Nerede güzel bir şeyler olsa şimdi.
Daha da özlüyorum o anlarda seni.
Konunun en gereksiz detayını dahi
Bir tek sana anlatmak istiyorum.
Ne zaman içim daralsa derinden
Bırak yıldızlar gitsin bu gece,
Ahu gözlerin yetmez mi bana?
Gülüşünü gönder sessizliğime,
Umutları uçuralım semaya.
Buralar fazla sensiz, fazlaca ben.
Bir neden bul kavuşalım bu gece
Özledim deyiver sarılayım sesine
Eskiye aşık bir yolcuyum, oradayım
Yoksa bakmazdım resim karesine
Bir neden bul kavuşalım bu gece
Usulca gideceğim bu şehirden,
Ruhun bile duymayacak beni.
Huzurla uyuduğun bir geceden,
Karanlığa bırakacağım kendimi.
Sensiz gideceğim bu şehirden,
Yanmadan olmazmış, yanmadan oldu.
Yanmayan, cananı görür mü sandın?
Sevda bağrıma sardığım gül demeti
Yarası olmayan, yâri bilir mi sandın?
Ne kadar şey varmış;
Boğazımda düğümlenen,
Nedir bu sineme amansız düşen?
Sessiz haykırışlar var.
Duyar mı hiç özlenen?
Tadı yok;
En uzun geceydi bu son gece
Yanarken tir tir üşümeyi öğrendim
Yıldızlar söndü bir bir içimde
Karanlığın en koyu halini gördüm.
Ve sabahı görmek istemedi gözlerim.
Bir an önce kapansaydı da açılmasaydı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!