Asi bir rüzgar eser saçlarında,
Gözlerinde bir şimşek parlar bazen.
Güzel kadınlar derler, hani o cesur,
Öfkesi dağları deviren, bilenler bilmez.
Bir ateş yanar içlerinde, hür ve başıboş,
Gözlerim değince gözlerine,
Gözlerimden bir ceylan sıçradı.
Yeşil dağlara, uzak ovalara,
Kalbimden bir nehir çağladı.
Coşkun sularla denizlere.
Uykuya daldım, ruhum gezindi.
Bir anda zihnimde sırlar çözüldü.
Gördüm o an ki, içimde gizli,
Tüm unutulanlar yeniden dizildi.
Geçmişle gelecek birleşti orda,
Bir zamanlar,
dünya ne hafif, ne kolaydı.
Senin omuzlarındayken, baba,
ne yük bilirdim, ne keder.
Gökkuşağı gibiydi her gün,
gölgen düşerdi üzerime, bir zırh gibi.
Göğün penceresi kapalı, dünya acı fısıltı.
Maskeli gülücükler, zehirli sözlerle.
Ey İsa'm, insanlık neye dönüştü böyle?
Sana uzanan eller, ihanetle dolu,
Dostluk ardında gizli, derin bir kuyu.
Şimdi, tam şu an, kulağımda o tiz ses yankılanır,
Bir çocuk ağlar içimde, can evimden sızılar.
Hani derler ya, "iç ses", bu öyle değil, bir çığlık,
Kulaklarımı tıkasam nafile, bu derin bir ıslık.
Koşuyorum, evde odadan odaya, neye yarar bu telaş?
Yürüyor, bir akşamın dinginliğinde, usulca,
Her hareketi bir zarafet tablosu, göze sessizce değen.
Ne günün kör eden ateşi, ne de gecenin mutlak karası,
İkisinin de en saf halini yansıtan bir denge, içten.
Saçları, kuzgunun kanatları gibi, hafifçe dalgalı,
Her insan bir fidan, kendi güneşini ister,
Toprakta kök salar, yalnız büyümek ister.
Çok yakın durursak, birbirimizin gölgesi,
Kaparız ışığı, solar ruhun nefesi.
Ne bir nefes kadar yapışık, ne de bir yabancı,
Müjde yoldaşlarım, dilsiz sırdaşlarım,
Gördünüz mü, sevdiğim haber gönderdi?
Bir nefeste dirildi solmuş her yanım,
Sanki çöl ortasına rahmet serdi.
Sessizliğiniz şahit, gözünüz candan,
Bir nefeste asırlık bir soluk,
Gözlerimde sonsuzluğun donuk izi.
Ben ki zamandan azade, kederden uzak,
Sen, baharın açan gülü, ömrü tek dizi.
Uçsuz bucaksız bir okyanusum ben,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!