Sonsuzluk bir anın içinde gizli,
O an ki, bir ömrü barındırır.
Zamanın nehri akar usulca,
Ben kıyısında durur, izlerim.
Nehirde yüzenler, telaşla akarken,
Ben sessizce seyrederim.
Gül solarken, bahar göçerken,
Bilirim her fani ten susar bir gün.
Yıldızlar düşer, denizler çekerken,
Kül olur her hatıra, her düğün.
Fakat senin gözlerinde bir ışık,
Bu can benim, söz verdim kendime,
Ne bir rüzgâr eserse onunla savrulurum,
Ne bir yağmur yağarsa onunla ıslanırım.
Kendi yolum, kendi gölgem, kendi yaram.
Bu can benim, söz verdim kendime,
Suskun sevdam akmaz, coşmaz artık.
Yatağında hapsolmuş, yosun tutar bağları
Mutluluk denizi uzakta, bir hayal gibi,
Kurumuş umutlarım, savrulmuş saçları.
Gecenin en kör saatinde, yıldızlar bile ağlarken,
Senin gölgen düşer odama, sessiz ve usulca.
Unutuldum mu ben şimdi, bu bitmek bilmez hasrette?
Yoksa hala bir köşede, saklı mıyım ruhunda?
Her anı bir bıçak darbesi, sensiz geçen zamanın.
Yalnızlığıma Düş
Hadi düş yalnızlığıma, sessiz sedasız gel.
Boşlukta yankılanan adımı duy da gel.
Her köşesi sensiz, loş odalarıma,
Bir ışık gibi süzül, anılarıma gel.
Yavrumun ateşi, içimi yakıyor, kor bir alevle,
Her nefesi bir köz, kalbimi dağlıyor, parça parça.
Gözlerinde hüzün, o minik bedeninde titrek bir esinti,
Nasıl dayanırım ben bu acıya, söyleyin, nasıl dayanılır!
Kuru topraklar gibi ciğerim parçalanır, her an, her solukta,
Sıradanlık. Gri. Bir döngü.
Nefes alıp verme. Sadece var olmak.
Sonra sen. Bir kıvılcım.
Patlama. Renkler. Sesler.
Hayatın kalbine bir darbe.
Her şey sen. İlk sen. Mutluluk.
Karanlıkları yarıp geçen bir şafak gibi,
Her yeni güne umutla uyanan.
Sırtında sadece kendi yükünü değil,
Bir çağın beklentilerini taşıyan sensin.
Toprağın sabrı, suyun dinginliği sende,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!