Delikanlım uyuma, seni bekliyor vatan
Kalk ayağa silkelen, yiğide gam ar değil
Bak haçın gölgesinde serinlemedi atan
Yalnız Allah,a dayan, yalnız secdede eğil
Tuğrul atan yol vermiş, Alparslan şaha kalkmış
Çocuklar! Çocuklar!
Buraya gelin
Size yeni oyun öğreteceğim
Yüzünüze kömür karası çalın
El ele tutuşup yere uzanın
Yumun gözünüzü, öylece kalın
Biz;
Bu coğrafyanın,
Tarihten ikmale kalan çocuklarıyız.
Ondandır ki; bozulmuştur kimyamız.
Ondandır; geometrik şekillere ayrılışımız.
Herkes şair olsaydı
Şiir gibi olurdu yaşamak
Ne anlamsız cümleler
Ne akışı bozan kelimeler
Bazen aruza özenilmiş birkaç beyit
Yahut zorlama birkaç uyak
Bu çağın vicdanı sökülmüş müdür
Nerde İbrahimler, yakılmış mıdır
İnsanlar görürüm canlı cenaze
Ruhları pazarda satılmış mıdır
Sana bahçemizdeki son gülü vereceğim
O gülün üzerinde gözyaşımız olacak
Yağmalanmış ruhumu yoluna sereceğim
Ve bir gündönümünde acılar son bulacak
Her gün başka bir ümit kanatlanır içimde
Sen elinde kılıç meydanlardasın
Ben süngü takmışım namlu ucuna
Gözlerimiz kurşun kurşun, alevli
Tan yeri birazdan döner kızıla
Şimdi tam vaktidir vuruşmaların
Bir hakim
Cübbesini giyip, kürsüye oturduğunda
İlk önce
Kırmızı yakası takılır sanığın aklına
Sanık
Çağlar ötesinden bir rüzgar essin
Yontsun kalbimdeki kayalıkları
Dağılsın ufkumdan kara bulutlar
Dinsin annelerin hıçkırıkları
Onulmaz dertlere düşsem elinde
Şifa niyetine dokunurmuydun
Dermanım gizlense gamzelerinde
Bir gülüşü benden sakınırmıydın
Bulutlar ağlardı billur sesinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!