...
Seni hatırlatır düşen her cemre
Canlanan tabiat, yükselen bulut
Bir nisan yağmuru sadeliğinde
Anne eli gibi sıcak, yumuşak
Her yeni başlangıç, taze bir umut
...
Uzat ellerini
Gülümse
Sabahın ilk ışıkları
Yağmurdan sonra güneşin açması
Bir tomurcuğun patlaması gibi
Leylim; sözüm vardır, beklemekteyim
Kaç zemheri geçti bilemem gayri
Yeminler etmişim, yıllar üstüne
Dönüşü olmayan yollar üstüne
Yemin deyip geçme, bizde namustur
Günler geçer kökünden sökülür umutlarım
Her celsede bir dar'a çekilir umutlarım
Büyüsüne kapılıp gidiyorum sevdanın
Yokluğu kadar derin ve elemli ferdanın
Fırtanalar ufkumu kararttı perde perde
Ve kırdı aynaları koptuğu her seferde
Merhaba şair
Bu sabah yine yalnız uyandın
Ellerinde kurumuş portakal çiçekleri
Masanın üstünde bir kül tablası
İçinde şairin boş hayalleri
Bir akşam ansızın kararım odam
Kelimeler susar, saatler durur
Gelir belleğimi kemiren adam
Yelkenimi bir nefeste doldurur
Bu efsunlu hayat bitmesin derim
Birgün sana geleceğiz
Aldığımız ahlarla
Yüklendiğimiz günahlarla
Biliyorum
Bizim eller yediveren gibidir
Verdikçe çoğalır zenginlikleri
Hem mertliği gördü, hem hıyaneti
Yakıldı, yıkıldı, yine ölmedi
Bu memleket erenler memleketi
Gülüm:
Sen gelirken çiçekler vardı,
Yağmurlar, ıtırlar ve kuşlar vardı.
Gülüm:
Sen gidince virane bir kalp,
Hani benim şehirlerim
Hani benim köylerim
Hangi çağa saklanmış
Baharlarım, yazlarım
Nerde elleri kınalı
Al yazmalı kızlarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!