Tut ki; yalınkılıç çıktın meydana
Tut ki; kurşun yedin alnın çatına
Can feda; gözüpek can düşmanıma
Pusatlı, başı dik, karşı karşıya
Ve ölmek: Ayakta, adamcasına
Yüzüme yağmur yağıyor anne
Yüzüme ellerin yağıyor
Gözlerine bakıyorum ve susuyorum
Gözlerim bulutlanıyor anne
Yüzüme yağmur yağıyor
Bir türlü sevemedim
İçinde istanbul geçen şiirleri
Kimine bilmem kaç odalı boğaza nazır yalı
Kimi köprü altlarında
Yiyecek birkaç lokma ekmeğe razı
Bütün şiirler yazılmıştır ey şâir
Bütün güzel sözler söylenmiştir
Aşka, umuda, ayrılıklara dair
Öyleyse topla o kullanılmış kelimeleri
Bir kuyumcu titizliğiyle kırp
Bu şiir yeni sevgili
Unuttum eski alfabeyi
Yenisini öğrendim aşkın kitabından
Harfleri sana ayarlı
Sustuğunda sessiz
Konuştuğunda sesli
Vuruldun güzel çocuk
İki yanına düştü ellerin
Kan sızıyor dudağından
Bir daha söylenmeyecek
Bomba sesleriyle kesilen ninnilerin
........
Acının tarifini yapın;
içine biraz kudüs, biraz halep
biraz türkistan katın
"Yağ yağ yağmur
teknede hamur
tarlada çamur
ver Allahım ver
sulu sulu yağmur"
Susmak ve konuşmak arası bir yerdeyim
Bilmiyorum nerdeyim
Gidiyorum;
Nereye gittiğimi bilmeden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!