Burnumuzdan geldi yediklerimiz,
bu kadar da fazla beyler hop dedik.
eğri çıktı doğru dediklerimiz,
bu kadar da fazla beyler hop dedik..!
Belâ mı geldiniz halkın başına,
çocukluk şiirlerimden 1
*************************
Biz görücü aşklardan ezme varoş çocuklarıyız
İki kimlik arasında sıkışan
Zaman tünelinde
Düşmüşüz yollara
ekmeğe minnet
Kaygılı yorgun
ve
Ürkek adımlarımız
Kunduranın mıhı çıktı çakan yok,
Fukaranın feryadına bakan yok,
Cebi delik iğne alıp diken yok,
Aman medet yaman medet kör medet...!
...........Gözün yoksa vicdanınla gör medet...!
Dost diyarda naçar ve hasta düştüm
Kurudu dallarım el bulamadım
İlaçtan daha çok size muhtacım
Deyip de çırpındım dal bulamadım
Çırpındıkça daha derine battım
Ey ömrüm dünyaya gelenden beri
Saçıma akları ekmekten geri
Pür telaş içinde dertsin bir sürü
Kirli ellerini çek üzerimden.
Kedersiz içimi boğdun kedere
Daha dün
Güneşle yıkamıştık
Göz yaşımızı
Şimdi
Olta atılmış
Ekmeğimize,
Biz başka ağlarız bir başka güler
Kimseye benzemez özümüz bizim
Göz yaşımız bin Ah çeliği deler
Açık ak alnımız sözümüz bizim
Birimiz ne isek odur beşimiz
Çeşm-i çırağıyız çarkı devranın,
Gül ehli bülbülün zarı bizdedir.
Boşuna yanar mı vicdanlı yürek,
Yol ehli insanın harı bizdedir.
Dermana koşarız yeri gelende,
Aksak bir umutla nere koşarsın
Yellenme boş yere beyhude gönül
Dağları dolanır düzde şaşarsın
sellenme boş yere beyhude gönül
Kendi çukuruna çekilir gözün
Sevgili ilhami hocam,Ustam,Ozanım,Can Dostum.
Çırağın olabilmek bile bence onurum olurdu.
Kimseye yaslanmadan
Ona buna seslenmeden
Emeğiyle yaşamıştır
Haram lokma beslenmeden.
Demekten başka bir şey bırakmamış güzel dostların yazdıkları yazılarda bizlerin de yerine.
ortak bir candost yüreğin sarması bu
çok güzel anlatım
düz yazıdada varsın can insan yaşadıklarını anlatması yazı diliyle daha bir başka özel güzellik.
sevgiler yüreğinin saflığı gibi hep çağlasın dizelerin anlatımların.
sevgli dostumuz İlhami'yede dost saygısevgiler.ikinizi ...
HARAMİ DERE 1
Bu günüm yaşadığım diğer günlere hiç benzemiyordu. O gün yürüdüğüm yollar da ayağıma batan çakıl taşları canimi acıtıyordu. Kim bilir, belki de bana öyle geliyordu.
Sabahın ilk ışıklarında deniz dalgasına yansıyan yakamozlar eşliğinde bir kaç balık teknesi ve balıkçı olta ...