Bir serap olurken gözünde ışık
Çöl mü aşık idi mecnun mu aşık
Ben gönül teline olmuşum eşik
Gönlüme doğuyor gece yarısı
………Gözü yeşil saçı hazan sarısı
Gönlüme bir lütuf keremsin diye
Dünyamı paylaşan haremsin diye
Bağlandım yürekten çaremsin diye
Ömrün baharında hicrana düştüm
Bu gün de bitiyor takatim kesik
Aslın asaletin söktük kökünü,
Sırtımıza vurduk vebal yükünü,
İlk fırsatta dedik lafın tökünü,
Akıldan bihaber dilimiz yazık.
Efelik tasladık sarıldık bele,
bir
el tutmuştum sıcacık,
soğuk,
palandöken
omuzlarında.
Kırk yediye girdi yaşım
Kemalini buldu başım
ihtiyarlık oldu düşüm
yeni yıl sen niye geldin
Nice insan umut arar
Gönül bağlarının koptuğu yerde
Yeşeren umutlar solarlar gülüm
İnsan dayanamaz düştüğü derde
Gözler oluk oluk dolarlar gülüm
.............Umutsuz çiçekler solarlar gülüm
Onca yıldır halkın derdin yazarım,
Usanmadım bu sevdadan usanmam.
Huzur yolu, özgürlüktür nazarım,
Usanmadım bu sevdadan usanmam.
Karıncadan ibret aldım çalıştım,
Avrupanın çıtak çıtak boynuzu,
Sayesinde yedik ayvayı, muzu,
Her işçiye gol attı alman kızı,
Standartı yakaladık çok şükür.
Çamur iken şose oldu yolumuz,
Beyhude ye usta çırak ne lâzım
Bulduğunu yemiş etmiştir hazım
İş görene dünya dolu levazım
Beş vakitim çalışmaktır niyazım
Ne kimsenin üçü ne beşindeyim
İmanına yandığım şu düzende
Ne kasaya ne yasaya yarandık
Vergi içti bebemizin sütünü
Ne İsa’ya ne Musa’ya yarandık
Dört elle sarıldık ekmeğe işe
Sevgili ilhami hocam,Ustam,Ozanım,Can Dostum.
Çırağın olabilmek bile bence onurum olurdu.
Kimseye yaslanmadan
Ona buna seslenmeden
Emeğiyle yaşamıştır
Haram lokma beslenmeden.
Demekten başka bir şey bırakmamış güzel dostların yazdıkları yazılarda bizlerin de yerine.
ortak bir candost yüreğin sarması bu
çok güzel anlatım
düz yazıdada varsın can insan yaşadıklarını anlatması yazı diliyle daha bir başka özel güzellik.
sevgiler yüreğinin saflığı gibi hep çağlasın dizelerin anlatımların.
sevgli dostumuz İlhami'yede dost saygısevgiler.ikinizi ...
HARAMİ DERE 1
Bu günüm yaşadığım diğer günlere hiç benzemiyordu. O gün yürüdüğüm yollar da ayağıma batan çakıl taşları canimi acıtıyordu. Kim bilir, belki de bana öyle geliyordu.
Sabahın ilk ışıklarında deniz dalgasına yansıyan yakamozlar eşliğinde bir kaç balık teknesi ve balıkçı olta ...