Gözlerim nar kırmızısı
Saçlarım hazan sarısı
Bitmez gönlümün ağrısı
Ben bir eylül çocuğuyum
Deli rüzgarlar gibiyim
Ozanlarda ilhamın ucu vardır derinde
Mabut olur gönülde aşk gelince yerinde
Hüsnü kelâm dökülen gözlerinin ferinde
Şiiri bilmeyende kınayanlar aldatır
Gerçek acıda olsa yaşanan bir olgudur
Ümüğe tek tek dizildi
İçimdeki sır çözüldü
Bu kaderse sef yazıldı
Ahvalimi görüyorum
Neresi var yoklanacak
Madem şair isek ehil ve kamil,
Edebi erkana uymalı adam.
Özüne sözüne olmalı hamil,
Kötü huylarından caymalı adam.
Söz; bir canı alıp can derebilir,
Dost olup versen elini
Kırk yıllık yaram sarılır
Burma sazımın telini
Gönlü zariftir kırılır
Yere eğme kaldır seri
Yanar bağrım sana gelmek isterim
Ah neyleyim gönülde var elde yok
Her derdine derman olmak isterim
Ah neyleyim gönülde var elde yok
Gam elinden başım kara yastadır
Buralarda kadir kıymet bilen yok
Gel gidelim sazım Merihe, ay/a
İşi meşk olanın saza karnı tok
Gel gidelim sazım Merihe, ay/a
Sırma telli sazım sen ol muradım
İlim aldım doğruları fark ettim,
Cehaleti bir tenhaya terk ettim,
Şiirleri kağıtlara zerk ettim,
Şair diye gerdi beni bu düzen.
Hak davamda başım öne eğmeden,
Gözüm pınar eteğim sel,
Çağla! deli gönül çağla.!
Muhannetmiş el veren el,
Ağla! deli gönül ağla.!
Mevsim geçti ömre zevâl,
Şu çeşmenin taşı olsam,
Elâ gözün kaşı olsam,
O gözlerin yaşı olsam,
Aksam güzele güzele.
Ardında saçın haresin,
Sevgili ilhami hocam,Ustam,Ozanım,Can Dostum.
Çırağın olabilmek bile bence onurum olurdu.
Kimseye yaslanmadan
Ona buna seslenmeden
Emeğiyle yaşamıştır
Haram lokma beslenmeden.
Demekten başka bir şey bırakmamış güzel dostların yazdıkları yazılarda bizlerin de yerine.
ortak bir candost yüreğin sarması bu
çok güzel anlatım
düz yazıdada varsın can insan yaşadıklarını anlatması yazı diliyle daha bir başka özel güzellik.
sevgiler yüreğinin saflığı gibi hep çağlasın dizelerin anlatımların.
sevgli dostumuz İlhami'yede dost saygısevgiler.ikinizi ...
HARAMİ DERE 1
Bu günüm yaşadığım diğer günlere hiç benzemiyordu. O gün yürüdüğüm yollar da ayağıma batan çakıl taşları canimi acıtıyordu. Kim bilir, belki de bana öyle geliyordu.
Sabahın ilk ışıklarında deniz dalgasına yansıyan yakamozlar eşliğinde bir kaç balık teknesi ve balıkçı olta ...