Rüşvetle açılır gözümüz dünyaya
Hastane kapısı, hemşire kolunda
İlk çığlıkta borç hanemize başlar kayıt
Ömür biter borcumuz bitmez, mirastır varislere
Yol bileti rüşvete tabi ömrün sonunda musalla taşında
SEVİNÇ KESAT ACI HARMAN
Acılara harman
Acılar bereket yükü
Sevinçler serpilmiş üstüne
Çörekotunu andırır, pütür pütür
İ
Sevdalıydı Toprak Ana, derinden derine
Anafarta’da karşılaştığı, Samsun’da tanıştığı
Çelik bilekli, altın yeleli, mavi gözlü 19’lu gence
Bir defa sevdalanmış, kaptırmıştı gönlünü, neylesin
EYLÜL FIRTINALARI
Yine bir Eylül fırtınası esiyor
Bir Eylül fırtınası….
Yüreğimde bir sızı
Azıyor kabuk bağlamış yaralar
DEVİR ORHAN VELİ DEVRİ DEĞİL
Devir Orhan Veli devri değil gardaş
Su bedava değil bir damlası kan bedeli
Devir Orhan Veli devri değil gardaş
Özgürüz özgür olmasına, kör topal özgürlük
Aynı yoldan geldik
Yol uzun, yol karanlık
Aynı çığlıkta haykırdık dünyaya
Açılan kollar, öpüşler aynı
Ürkek bakışlarımız aynı,
gülücükler...
Genetik, organik bağlarla bağlı
Yetmiş iki millet, milyarlarca insan
Somali’de bilmem nerde töre kurbanı
Gördükçe yüreği kan damlar her genç kızın
Afrika’da bilmem nerde açlıktan
Günaydın diyememişsen kapı komşuna
Sıkıp elini, ısınıp da çarpmamışsa kalbin
Gözlerde bir şimşek, titrememişse bedenin
Atmosfere düşmüş bir meteor parçası varlığın
Bir tatlı söz söyleyememişsen, işitemediysen
BAKMAYIN ENGELLİ OLDUĞUMA
Bende de Sizin gibi bir Çocuğum
Bakmayın engelli olduğuma
Bende sizin gibi bir çocuğum
Çok mu zor telaffuz edebilmek
Bir gün olsun diyemedik iyi ki de
Bir geremedik göğsümüzü sevince
Yaşamışız gönlümüzce diyemedik
Ahla vahla kalkmış iyi ki rafa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!